TÜSİAD’a minnet borçlusunuz

Haber Tarihi: 22.02.2025

Yaptıkları konuşmalarla iktidarın politikalarını eleştirdikleri için topun ağzına konan ve polis nezaretinde savcılığa getirilen TÜSİAD başkanı ve GİK başkanına sözüm ona had bildirildi. Demokratik ülkelerde sivil toplum örgütleri konuşmalarında iktidara had bildirirken Kuzey Kore, Rusya, Çin ve bizim gibi ülkelerde durum tam tersi oluyor. Anımsayın; Çin’de Al Baba’nın kurucusu Jack Ma da hükümeti eleştirince başına aynı şeyler gelmişti.

Bize ne Çin’den diyebiliriz. Çünkü ne dış kaynağa ihtiyacı var ne yatırıma. Bütçesi fazla veren, dış ülkelere yatırım yapan Çin’de demokrasi ve yargı bağımsızlığının olup olmaması kendi vatandaşlarını ilgilendirir sadece. Ama bizde öyle değil işte. Gri listeden çıkmamıza ve uluslararası derecelendirme kuruluşlarının eksi görünümümüzü durağana çevirmesi bile işe yaramadı. Ne kredi ne borsaya sıcak para ne sabit sermaye yatırımı çekebiliyoruz. Daha önce Türkiye’de yatırım yapacağını açıklayan firmalar bile çekildi. Kala kala Çinli BYD firmasının himmetine kaldık.

Uğruna Cemal Kaşıkçı cinayetinin dosyasını bile kurdelelerle teslim ettiğimiz Suudi Prensi Salman’dan umduğumuz dolarları da alamadık. Cinayetle suçladığımız şımarık Suudi prensinin karşısında takla atmadığımız kaldı. Ne dik duruş ama?

TÜSİAD Başkanı Orhan Turanlı’nın adliye koridorlarına girerken bir elinin cebinde olmasına pek bir öfkelenilmiş, savcılıktan mahkemeye götürülürken iki polis kollarına sımsıkı yapışmış bir şekilde götürülmesi talimatı verilmiş. Kameraların önünde özellikle geçirilerek götürülen Orhan Turan’ın güya imajını zedelemekmiş amaç. Kimin imajının zedelendiği tartışmalı. Mehmet Şimşek’in gittiği her toplantıda o resim önüne konarak Türkiye’nin imajı yerle bir edilmeyecek mi sanıyorsunuz?

ORHAN TURAN’IN İMAJI NİYE ZEDELENSİN Kİ?

Hem adliye koridorları mahkeme mi ki elini cebine koymak suç olsun? Kim var karşısında hâkim mi savcı mı?

Yandaş medyaya ve ekran bülbüllerine bakıyorum da bir sevinç bir zafer sarhoşluğu aman da aman. Neymiş TÜSİAD’a haddini bildirmişmiş reis. Eziklik ruh hali değilse ne?

Peki ne demiş TÜSİAD yöneticileri diye sorulduğunda verdikleri cevaplar çok enteresan. Konuştuklarıyla değil konuşmadıklarıyla suçlanıyorlar.

- Gazze konusunda niye sesini çıkarmamış?

- Togg’u ve damat beyin İHA’larını niye övmemiş?

- Hükümetin dış politikadaki, özellikle de Suriye’deki başarıları konusunda niye konuşmamışlar?

- FETÖ konusunda niye tavır almamışlar?

Bunu söyleyenlerin akıl sağlığı malum da bize de aynı muameleyi çekmelerine içerliyor insan.

‘VAN MİNUT’ ÇIKIŞI GİBİ OLMASIN DA

TÜSİAD, adı üstünde bir işadamları derneği. Doğal olarak kendi sorunlarını dile getirir. Aynı işçi sendikaları gibi. Hükümeti ve damat beyi övmek gibi bir zorunlulukları yok. Peki bazı uyanık işadamları fabrikalarını ucuz işgücü nedeniyle Mısır’a, Bulgaristan’a hatta Vietnam’a taşırken yatırımlarını Türkiye’de yapan ve sürdüren işadamlarını hiç övdünüz mü?

Biraz da kayıtdışı çalışan, kaçak işçi çalıştıran ve işyerlerine sendika sokmayan o çok sevdiğiniz MÜSİAD üyelerine haddini bildirseniz ya?

Ayrıca AKP’nin TÜSİAD’a minnet borcu var unutmayın. Ne minnet borcu demeyin. 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat’a destek veren TÜSİAD, askerle birlikte AKP’nin önünü açmasına yardımcı oldu.

TÜSİAD’a yapılan muamelenin AKP tabanına yönelik olduğuna şüphe yok. “Bakın biz patron falan dinlemeyiz. Hadlerini böyle bildiririz” demek için yapılmış bir hamle. Aynı Davos’ta İsrail Başbakanı Şimon Peres’e “one minute” çıkışı gibi. Finali de ona benzemesin de.








MİYASE İLKNUR İsimli Yazarın Diğer Yazıları