Tarlada 20 lira pazarda 100 lira ise nedeni hükûmetlerdir

Haber Tarihi: 28.02.2024

Ocak 2024, Gıda TÜFE oranı yüzde 69,71 oldu. Buna karşılık;

*Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi daha düşük yüzde 57,85 arttı. TARIM-ÜFE çiftçinin üreterek piyasaya satışını yaptığı ürünlerin ilk el satış fiyatlarındaki artıştır. Tarım-ÜFE, Gıda-TÜFE’nin çok altında kalıyor.

*Gıda Yurt İçi Üretici Fiyat Artışı da yüzde 59,09 oldu. Gıda Yİ-ÜFE, gıda üretim maliyetini gösterir. Demek ki gıdada piyasa satış fiyatı üretim fiyatının çok üstündedir.

*Ocak 2024 Gıda Ürünleri Yıllık Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE ) yüzde 61,32 oldu. YD-ÜFE, yurt dışına satılan ürünlerin üretici fiyatlarındaki değişmeyi gösterir ve gıda TÜFE’nin çok altındadır.

Üretim fiyatları maliyet artışlarını gösterir. Maliyet artışı perakende fiyatların altında olursa, perakende fiyatların da düşmesi gerekir; düşmüyor, artıyor.

‘Gıda fiyatları neden artıyor’ sorusuna cevap arayan bir çalışmada; “gıda fiyatlarındaki aşırı artışın nedenleri arasında küresel iklim değişikliği, girdi maliyetlerinin artması, nakliye masrafları, aracı komisyon ve kâr marjları, işçilik ve ambalajlama, vergi ve benzerleri gibi giderlerin olduğu ortaya çıkmıştır” deniliyor.

Girdi maliyetlerinin artması, işçilik ve ambalajlama, vergi ve benzerleri, üretim maliyeti içindedir. Yukarıdaki yurt içi ve yurt dışı ÜFE verileri gösteriyor ki, gıdada üretim maliyetleri perakende gıda fiyatlarının çok altındadır.

Demek ki maliyetler gıda fiyatlarının yüksek olmasını açıklıyor ve fakat vitrindeki fiyatların çok farklı çok yüksek olmasını açıklayamıyor.

Küresel iklim değişikliğinin gıda fiyatlarını artırması da doğru değildir. Çünkü Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO, 2023 yılı sonunda uluslararası piyasalarda gıda fiyat endeksinin 2022 yılına göre yüzde 10 düştüğünü açıkladı. O zaman şu soru gündeme geliyor; küresel iklim değişikliği yalnızca Türkiye’de mi gıda fiyatlarını artırıyor?

Geriye; vitrindeki fiyatları etkileyen, nakliye, aracı komisyonu, kâr marjları kalıyor.

Nakliye fiyatları yüksektir. Bunun nedeni paralı yolların pahalı olmasıdır.

Söz gelimi; İzmir’den Bayrampaşa sebze ve meyve haline bir TIR için paralı yol ücreti 2500 liradır. Bir TIR 10 ton domates taşısa, kilo başına yalnızca oto yoldan dolayı 25 kuruş biniyor demektir.

Paralı yollar neden pahalıdır? Hükûmetler Kamu- özel işbirliği yoluyla dünyadan farklı bir sistem icat ettiler. Yol veya köprü yapım maliyeti normalin birkaç katına çıktı. Toplum olarak belirli sayıda müteahhide çalışıyoruz. Yani navlunun pahalı olmasının tek sorumlusu hükûmetlerdir.

Yine, İstanbul Bayrampaşa sebze ve meyve hali İzmir arası gidiş-geliş yaklaşık 1000 kilometredir. Bir TIR 1000 kilometrede 270 litre, 11.610 liralık mazot yakar. 10 ton için kilo başına 1 lira 16 kuruş eder

Mazot fiyatlarının pahalı olmasının nedeni de, akaryakıt üstündeki yüksek vergilerdir. Gıda taşıyan araçların da vergisiz akaryakıt alması gerekir.

Gıda satışında spekülatif kâr, piyasada rekabet şartlarının çalışmıyor olmasından ve başı bozuk bir piyasa düzeninden ileri gelir. Bu da hükûmetlerin yanlış politikalarından kaynaklanır.

Perakende satışlarda kâr marjının yüksek olmasının bir nedeni de enflasyonun artacağı beklentisinden kaynaklanır. Çünkü satıcı malımı aynı fiyatla yerine koyamam endişesi ile satış fiyatını yüksek tutar.

Üretim maliyetleri satış fiyatları arasında fark yüksektir, ama tarımsal destekler, tarım kanununda yazdığı gibi eğer millî gelirin en az yüzde birine çıkarsa, maliyetler ve aradaki fark kapanmasa bile perakende fiyatlar düşer. Ama hükûmet 2007’de kendi çıkardığı kanuna uymuyor, kanunda millî gelirin yüzde biri olarak sınır konulan tarımsal desteği, millî gelirin 0,44’ü kadar veriyor.

Bu şartlarda, hükûmetler fiyat kontrolü de yapamaz. Zira önce doğru yönetmeyi öğrenmeleri gerekir.








ESFENDER KORKMAZ İsimli Yazarın Diğer Yazıları