Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasının peşine düşmeyen yandaş medya ve AKP’liler mal bulmuş mağribi gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının peşine düştü.
Merhum Başbakan Mesut Yılmaz’ı da vicdanları sızlamadan iftiralarının içine soktular.
Yalana, dolana sarıldılar.
FETÖ taktikleri ile kumpas tezgahı kurdular.
Gerçekleri ortaya çıkarmak farz oldu.
12 Eylül darbesi sonrası 6 Kasım 1981’de merhum Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) kuruldu.
21 Aralık 1981 ile 09 Temmuz 1992 döneminde Doğramacı, 15 Temmuz 1992 ile 3 Kasım 1995 döneminde Prof. Dr. Mehmet Sağlam ve 6 Aralık 1995 ile 6 Aralık 2003 döneminde Prof. Dr. Kemal Gürüz YÖK başkanlığı yaptılar.
İmamoğlu 1991 yılında Girne Amerikan Üniversitesinden, İstanbul Üniversitesi İngilizce eğitim veren İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yaptı.
23 Haziran 1991 ile 20 Kasım 1991 arasında sadece 5 ay merhum Mesut Yılmaz Başbakan, Doğramacı da YÖK başkanıydı.
O dönemi benim gibi yaşayan tüm gazeteciler, bürokratlar ve siyasiler çok iyi bilirler ki; kurucu YÖK başkanı Doğramacı yasa ve yönetmelikleri çiğneyecek veya çiğnetecek bir yönetici asla değildi.
Mesut Bey de tanıyanlar da çok iyi bilirler ki hukuki olmayan işlere asla girişmezdi.
İmamoğlu’nun girdiği Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) 1985 yılında kuruldu.
İmamoğlu’nun diploma denkliği ve yatay geçişi konusunda 4 önemli isim ile görüştüm.
Birinci tanık; KKTC Demokrat Parti Milletvekili olan Girne Amerikan Üniversitesi mütevelli hayat başkanı Serhat Akpınar soruma yazılı yanıt vererek dedi ki,
- “1985’de kuruldu ve YÖK önce GAÜ Hazırlık Okulunu tanıyor. KKTC de Yüksek Öğretim Yasası olmaması sebebiyle o dönemde önce New Hampshire College ile anlaşma yapılıyor. Ancak Güney Kıbrıs engelliyor.
Sonrası Southeastern Üniversitesi ile anlaşma yapıyoruz.
T.C.den gelen öğrenciler 1993 yılına kadar Southeastern Üniversitesi öğrencileri olarak KKTC de okuyor ve mezun oluyor.
O döneme kadar onlarca Türkiye’den gelen gencimiz, Türkiye’deki üniversitelere geçiş yapmışlardır.
Sadece GAÜ den değil DAÜ den de bu geçişler gerçekleşmiştir.
1993 ten itibaren ÖSYM kitapçığında yer alarak öğrenci alımlarına bugüne kadar devam ediyoruz.
Sadece Türkiye değil dünyanın her yerine öğrencilerimiz geçiş yapabiliyor. Saygılarımla.”
İkinci tanık; 2. YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam dedi ki;
- “KKTC’de açılan 6 üniversite vardı. O günlerde bu üniversiteler Türkiye’deki ÖSYM sistemi içerisinde değildi.
Birinde sorunlar vardı ve soruşturma açtık. Kemal Hoca döneminde de kapatıldı.
5 Üniversitenin diplomalarında da Türkiye’deki üniversitelere geçişlerinde de hiçbir sorun yoktu.
Soru: Sayın İmamoğlu’nun yatay geçişi ya da diploması konusunda bir şikayet veya ihbar YÖK’e intikal etmiş miydi?
Prof. Sağlam: “O yıllarda denklik de vardı, yatay geçiş de vardı. Tek bir tane sorun dahi hatırlamıyorum.
Üçüncü tanık; 3. YÖK Başkanı Prof. Gürüz dedi ki;
“KKTC’de 6 tane üniversite vardı. Bunların hepsi çok sıkı denetlemelerden geçiriliyordu. Bir okul için soruşturma vardı, sonuçlandırdık ve kapattık.
Diğerleri de ÖSYM kapsamına alındı ve sınavla girilir hale getirildi.
Soru: İmamoğlu’nun okulu hakkına şikayet var mıydı?
Gürüz: Ekrem Bey'le ilgili sözü edilen üniversite bu kapatılan üniversite değildi. Hala başarılı bir okuldur ve ÖSYM kılavuzuna uygun görünen 5 üniversiteden biriydi.
Soru: Yatay geçiş var mıydı KKTC ile Türk Üniversiteleri arasında?
Gürüz: Elbette vardı ve o üniversitelerin mezunlarının diplomaları Türkiye'de geçerliydi.
Soru: Yatay geçişe YÖK mü izin veriyordu?
Gürüz: Yatay geçiş üniversiteler arasında YÖK mevzuatına göre yapılıyordu.
KKTC ve Türkiye’deki fakülteler arasında yatay geçiş için kuralları Türk fakülteleri koyuyordu. Fakültelerin dekanları değil, kurulları öğrencilerin notlarını inceliyor ve uygunsa yatay geçişe uygun buluyor, rektörlük de onaylıyordu. Belki binlerce yatay geçiş oldu.”
Dördüncü tanık KKTC Türk Ocağı futbol takımında İmamoğlu’nun antrenörü olan Beden Eğitimi Öğretmeni Güvenç Erseven İmamoğlu’nun lisansını da gönderdi.
Güvenç hoca dedi ki;
“7 Kasım 1988’de lisans çıkarttık. Ekrem Bey Girne Amerikan Üniversitesinde öğrenci ve sporcumuzdu. Bu okulun diplomaları Türkiye’de de geçerliydi. Ekrem Bey ailesinin yanında okumak istediği için yatay geçiş yaptı. Sadece o değil ki binlerce KKTC’li, Türk hatta yabancı öğrenci Türkiye’ye yatay geçiş yaptı. Yasa dışı bir engel yoktu ki…”
Ve babası Hasan İmamoğlu’na, “Oğlunuzun yatak geçişi için Mesut Yılmaz’ı ya da bir siyasetçiyi devreye soktunuz mu? diye sordum.
Hasan Bey dedi ki;
“Asla ve asla, kesinlikle çok yakınım olan Meclis eski Başkanı Necmettin Karaduman’a da Mesut Yılmaz’a da tek kelime etmedim.”