Suriye’nin geleceği

Haber Tarihi: 20.12.2024

Üzerinden biraz zaman geçince Suriye’deki gelişmelerin perde arkası aralanmaya başladı. Esad’ın ülkeden çıkışının Türkiye, İran ve Rusya dışişleri bakanları toplantısında netleştiği ortaya çıktı. Dünyada herkesin kısa süre öncesine kadar ağız birliği ettiği HTŞ’nin “terör örgütü” olarak nitelenmesi konusu halen kâğıt üzerinde değişmedi. Ama ülkeler yumuşama sırasına girmiş durumda. “Cihatçı HTŞ”nin lideri Ahmed Hüseyin eş Şara, tüm tanınmış Batılı medya kuruluşlarına çıkarılıyor. Örgütünün “devrimcilikten devletçiliğe” terfi ettiği söyleniyor.

Suriye’nin geleceğinin ne olacağı konusunda kimin fikri var? Suriyeliler ne düşünüyor? Ya da fikirlerini soran var mı? Örneğin bu ülkede serbest seçimler yapılabilecek mi? ABD’nin böyle bir isteği var mı, izin verecek mi? Çünkü ülkede Fırat’ın doğusunda ABD var. Suriye’nin toplam nüfusunun yüzde 7’si civarında bir bölümünü oluşturan Kürtleri ne kadar temsil ettiği çok tartışmalı olan YPG, ülkenin üçte birini kontrol ediyor. Ülke Arap nüfusun kendi arasındaki çatışmayı sonlandırmasının ardından doğusundaki yapıyla bir çatışmaya tutuşabilir. Öyle hassas, kırılgan bir durum var ki. Senaryolardan senaryo beğen.

Suriye’nin geleceğine kim karar verecek?

İdeal olanı Suriyelilerin, komşularının durumunu da göz önünde alarak eşitlik, özgürlük, kardeşlik temelinde kendilerinin karar vermesidir. Ancak bir kesim bayram havasında, bir kesim yenilgi hüznünü yaşıyor. Suriye’nin nasıl bir ülke olacağı, hangi yöne yöneleceği kendi yurttaşları kadar Türkiye’yi de ilgilendiriyor. Çünkü Suriye’nin önemli bir bölümü Türkiye’de. Bu ülkede iç huzur sağlanmazsa birincisi mevcut Suriyelilerin ülkesine dönmesi sıkıntıya girer, ikincisi yeni göç tehdidi gündeme gelir. İran, Rusya, İsrail ve ABD için böyle bir risk hiç olmadı.

ABD şu an Suriye’nin içinde ama gelişmeleri uzaktan kontrol etme eğiliminde. Trump, bu yönde mesaj veriyor, maliyeti düşürmek istiyor. İsrail, en temel askeri birimlere sahip bir Suriye istemiyor. İran’da moraller çok bozuk ama Pezeşkiyan’ın seçilmesi sağlanarak yeni döneme hazırlık başlamıştı zaten. Rusya, tüm esnekliğini ortaya koydu. Kısa süre öncesine kadar devrilmesini engellediği Esad’ın düşmanlarıyla temas kurduğunu açıkladı. Türkiye, AKP’nin ideolojik dış politikası nedeniyle hiç esnek olamamıştı.

Kabul edilsin ya da edilmesin Türkiye orta boy bir devlettir. Son süreçte, Suriye’de avantajlar sağlandı gibi. Ancak bunu destekleyecek, koruyacak ekonomik büyüklük, ekonomik güç oluşturulabilecek mi? Çünkü krizden inliyoruz. Buna karşın Türkiye’nin varlığını ve geleceğini hedef alan yaklaşımlar engellenmeli.

Bir risk daha var ki açık açık söylenmeli: Suriye üzerinden Türkiye’yi bazı bölge ülkeleriyle, örneğin İran’la çatışmaya sokmak isteyenler olabilir.

Övgülere kapılıp böbürlenmek hoş. Ama gerçekler farklı.








SERTAÇ EŞ İsimli Yazarın Diğer Yazıları