Özel “Hürriyet kavgası” dedi. İmamoğlu’na yasak, Yavaş’tan cevap geldi

Haber Tarihi: 08.05.2025


CHP lideri Özgür Özel, 7 Mayıs gecesi İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt yerleşkesi önünde üniversitelilerle yaptığı mitinge Nazım Hikmet’in “Hürriyet Marşı” şiirini okuyarak başladı. Şiir Nazım Hikmet tarafından 28 Nisan 1960’ta Demokrat Parti’nin TBMM’de yargı yetkisini üzerine alan Tahkikat Komisyonu kurmasını Beyazıt Meydanında protesto eden gençlere polisin silah kullanmasıyla öldürülen 20 yaşındaki Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz anısına yazılmıştı.

Daha sonra Timur Selçuk besteledi, 1970’lerin sonunda devrimci gençlerin dilindeki marşlardan biri oldu, bu bağlantıdan dinleyebilirsiniz.

Nazım Hikmet’in şiiri “Bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır” dizesiyle biter.

İmamoğlu’na X yasağı

CHP’nin Ekrem İmamoğlu’na hürriyet kampanyasını sürdürdükçe önündeki engeller artıyor.

Valilik, CHP’nin Beyazıt meydanının aydınlatılması için getirdiği ışık sistemine izin vermeyince Özel cep telefonlarının ışıklarını açtırıp yukarıda gördüğünüz fotoğrafın çıkmasını sağladı; medyanın -CHP kaynaklarına göre 160 bin kadar protestocuyla- dolu olduğu böylece görüldü.

Bundan birkaç saat sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebiyle İmamoğlu’nun “X” hesabına erişim yasağı getirildi.

İmamoğlu X hesabından gençleri Beyazıt mitingine çağırmıştı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Dezenformasyonla Mücadele Merkezine (DMM) göre, gerekçe bu değildi. Gerekçe İmamoğlu’nun 24 Nisan’da yaptığı “Ya adalet ya sefalet” paylaşımıydı. DMM, Başsavcılığın bu paylaşımının “suç işlemeye alenen tahrik suçunu oluşturabileceği” kuşkusuyla soruşturma başlatmış, İstanbul 8’inci Sulh Ceza Hakimliği de İmamoğlu’nun -Silivri Cezaevinde tutuklu bulunduğu için- “paylaşımları kendisin yapmaması ve kamu düzenine zarar vermesi nedeniyle” erişim engeli getirmişti.

CHP’nin bu hamleye cevabı, iktidarın en görmek istemediği yerden geldi.

Mansur Yavaş ses yükseltti

İmamoğlu’na erişim yasağı getirilmesinin hemen ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş şimdiye dek görülmemiş bir hamle yaptı.

Yavaş, eşi görülmemiş bir hamleyle X hesabını İmamoğlu’na açarken şunları söyledi:

• “Ekrem İmamoğlu’nun resmi sosyal medya hesabına getirilen erişim engeli, sadece bir kişiye değil, milyonların sesine vurulmuş bir sansürdür. Bu hukuksuzluğu en güçlü şekilde kınıyoruz.

• “Ancak bilinmelidir ki; adaletin susturulmak istendiği her yerde, biz daha gür konuşacağız. Bu hesabım erişim engeli kalkana kadar Ekrem İmamoğlu’nun sesi olmaya devam edecek ve onun adına kullanılacaktır.”

Yavaş’ın bu hamlesinden sonra CHP’li milletvekili ve yöneticiler X hesaplarındaki fotoğrafları İmamoğlu’nun fotoğrafıyla değiştirmeye başladı.

İktidar medyasının hemen her gün İmamoğlu-Yavaş-Özel ayrılığını yazdığı bir sırada “hürriyet kavgasının” CHP’de safları sıklaştırdığı görünüyordu.

İktidarın üç hesap hatası

İmamoğlu’nun diploma iptali ve (sonra tutuklanmak üzere) gözaltına alınması sürecinde iktidar iki büyük hesap hatası yapmıştı.

Birincisi, ekonomi dinamiklerinden gelecek tepkiyi tahmin etseler de bu kadar sert olacağını göremediler. Mehmet Şimşek’in de 19 Mart “şokundan” söz etmesiyle o tarihten bu yana kamu kaynaklarından giden 55 milyar dolatın tamamen siyasi nedenlerden kaynaklandığı artık açık.

İkincisi, CHP’nin sokağa çıkma korkusunu bu kadar ısrarla yeneceğini tahmin edemediler. Özel’in tepkiyi Anadolu’daki Yozgat gibi, Konya gibi en muhafazakâr, milliyetçi seçmenlerin bulunduğu şehirlere taşıyacağını hesap edemediler.

Aradan geçen süre, üçüncü hesap hatasını da ortaya çıkardı.

CHP’nin Kürt sorununa PKK’nın silahsızlandırılması yoluyla siyasi çözüm, ya da resmî ifadeyle “Terörsüz Türkiye” sürecine, sırf MHP önayak olup AK Parti devlet projesine dönüştürdü diye karşı çıkacağı hesap edilmiş görünüyor. Böylelikle CHP ve DEM arasında karşıtlık çıkacaktı. Bu da tutmadı. Hatta Özel, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni öncesi saldırıya uğradığında ilk tepkisi bunun “barışın konuşulmasını engellemek isteyenlerin” işi olduğunu söyledi.

Şimdi sıra Van sınavında

Hem AK Parti hem MHP’den gelen “Sokaktan çekil” uyarılarında karşı CHP Beyazıt’ta “Hürriyet kavgası” mitingini yaptı.

10 Mayıs Cumartesi günü Van’da miting düzenliyor. Özel Kürt seçmenin karşısında çıkacak.

Bu AK Parti ve MHP ortaklığı için ve CHP için olduğu kadar DEM Parti için de bir sınav.

DEM Parti Van’daki mitinge katılsa bir türlü, katılmasa bir türlü.

Katılmasa, CHP’nin tek başına Van’da ne kadar kitle toplayabildiği ortaya çıkacak; isterse bin kişi olsun. (Bu noktada, “bindirilmiş kıtalar” söylemi komik kaçacak. Çünkü iktidardaki AK Parti dahi yapıyor bunu. Kıbrıs’ta Külliye açılışına Türkiye’den uçak uçak insan taşındığı görüldü.)

DEM Parti kitlesini CHP’nin Van mitingine katılmakta serbest bıraksa, bir yandan “günler içinde” PKK’dan fesih kararı bekleyen iktidarı kızdıracak.

Oysa DEM Parti bu süreçte iktidarla CHP arasında eşit mesafede durmaya şimdiye kadar özen gösterdi.

“Hürriyet kavgası” giderek değişik şekiller alıyor.








MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları