Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; ideoloji ve politika
Haber Tarihi: 27.03.2023

Bu yazının başlığı “Kılıçdaroğlu daha ne yapsın?” da olabilirdi. Ama bu soruya verilecek ideolojik ve politik yanıtlarla yazı iki ayrı yöne doğru esneyebilir, bu da CHP lideri ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’la kıran kırana bir iktidar mücadelesine getiren cephe siyasetini açıklamakta yetersiz kalabilirdi. O nedenle yazının başlığı “Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; ideoloji ve politika” oldu.
Örneğin, artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Türkiye’nin (ve doğal olarak kendi siyasi iktidarının) kader seçimi olarak tanımladığı 14 Mayıs seçimine ideolojik açıdan bakanlar Kılıçdaroğlu’nun neden PKK’yı terör örgütü olarak saymayan HDP ile işbirliğine gitmemesi gerektiğini, Atatürk’ün kurduğu partinin lideri olarak kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasını destekleyen Saadet Partisiyle ittifak kurmaması, ya da ülkücü lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğluna, ülkücü Sinan Ateş’in eşine “yol arkadaşım” dememesi gerektiğini söyleyeceklerdir; söylemektedirler de.
İdeoloji ve politika
İdeolojiyi siyasetin önüne koyan bu eleştirilerin CHP seçmeninin yanı sıra genel olarak sol seçmen bakımından haklılık payı da vardır. Öte yandan CHP’nin, açık söylemek gerekirse 1970’lerin başında Bülent Ecevit’ten bu yana hem geniş kitlelerle bağ kurmaktan hem de iktidarın yanına yaklaşmaktan alıkoyanın da büyük oranda bu bakış olduğunda da doğruluk payı vardır.
İdeoloji olmadan, ilke ve hedefler bütününe, diğer deyişle programa sahip olmadan politika yapılamaz. Sadece ideolojiyle politika yapılabilir mi? Yapılabilir ama çoğulcu demokrasilerde başarılı olamaz. Kitle partileri de ideolojiye sahiptir elbette, ama bir yandan seçim kazanmak gibi bir politik hedefi vardır ve onun için de etki alanını, kapsama alanını genişletmek zorundadır.
AK Parti kitle partisidir.
CHP kitle partisidir; onun da güçlü bir ideolojisi olsa da bir ideoloji partisi değildir.
Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi bir ideoloji partisi olarak taşımanın, Türkiye’de yüzde 30’u aşamayan eşiğe hapsetmek olduğunu fark ettiği, bunu değiştirmeye karar verdiği, iktidarın ideolojik değil, politik yoldan geçtiğini gördüğü anlaşılıyor.
Kılıçdaroğlu ve Adalet Yürüyüşü
Kılıçdaroğlu’nun 2010’de Deniz Baykal’ın istifasıyla seçildiği CHP liderliğinde girdiği 2011 seçiminde partiye tam olarak hâkim olduğunu söylemek mümkün değildi. Baykal aday listelerinin hazırlanması dahil hâlâ etkiliydi.
Baykal’ın etkisini yitirmeye başlaması 7 Haziran 2015 seçiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la anlaşarak CHP’yi yeniden ele geçirme girişimi oldu. O arada 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde -o dönem hem Kürt seçmenden hem MHP’den oy alabilecek “geniş cephe” aday adayı Hikmet Çetin gibi bir isim dururken- Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday gösterilmesiyle yaptığı hata Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle sonuçlandı. Aslında 2014 seçimi de bir ittifak arayışıydı ama her ittifakta olması gereken karşılıklı bağımlılık yoktu.
15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası karambolde CHP, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda HDP’ye karşı AK Parti ve MHP’yle birlikte davranarak bir hata daha yaptı. İlk kurbanlarından biri de CHP milletvekili, gazeteci arkadaşımız Enis Berberoğlu oldu.
Kılıçdaroğlu’nun bu tutuklamayı protesto için 2017 Haziran’ında başlattığı Ankara-İstanbul Adalet Yürüyüşü bugün izlediği cephe siyasetinin tohumlarını attı: yürünecekse yalnız yürünmeyecekti.
Akşener ile ittifak
Meral Akşener’in MHP’den kopup İYİ Parti’yi kurma sürecindeki hareket noktası aslında çok farklı değildi. Akşener ideoloji odaklı örgütlenmeden politika odaklı, yani iktidar odaklı örgütlenmeye ray değiştirmek istiyordu. 2018 seçimleri kapıdaydı ama İYİ Parti’nin seçime girebilmek için açığı vardı.
Akşener’in Kılıçdaroğlu’dan Meclis desteği istemesi kuşkusuz zor olmuştur; Kılıçdaroğlu’nun da talebi olumlu karşılayıp 15 milletvekilinden geçici olarak İYİ Parti’ye katılmasını rica etmesi… Dahası, İYİ Parti CHP desteği olmasa seçime girmeyecekti ama seçimde -o zamanki- yüzde 10 barajının az farkla altında kaldığı için TBMM çatısı altına girmesi de (AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakına karşı) CHP’yle kurdukları Millet İttifakı sayesindeydi.
2018 seçimleri Kılıçdaroğlu’na 2023 seçimlerinden önce 2019 yerel seçimlerinin de partiler değil cepheler arasında olacağı gerçeğini gösterdi. Nitekim Akşener çok daha sonra 2018’de cumhurbaşkanlığı seçiminde de ittifak kurmamakta hata ettiklerini söyleyecekti.
Kılıçdaroğlu geniş cephe politikasını Akşener’in desteğiyle 2019 yerel seçimlerinde uygulayabildi ve sonuçta Erdoğan’a iktidarının ilk yenilgisini tattırdılar.
Altılı Masa, HDP ve geniş cephe
Altılı Masa muhalefet partilerinin iktidar hedefiyle ideoloji odaklı değil, tamamen siyasi odaklı bir araya gelişinin somut örneğidir.
Kılıçdaroğlu’dan başkası Saadet lideri Temel Karamollaoğlu ile el sıkışabilir onu masaya oturtabilir miydi? Karamollaoğlu’dan başkası -pek çok kişi “Alevi olmaz” derken- Kılıçdaroğlu ile el sıkışabilir, masaya oturabilir miydi? Kılıçdaroğlu ideoloji odaklı baksa, Erdoğan’dan yeni kopmuş ve -haklı ya da haksızlıkla- halkın Suriye siyasetinden sorumlu tuttuğu Ahmet Davutoğlu ile, ekonomi politikalarındaki sorumluğu dolayısıyla henüz özeleştiri yapmaya başlamamış Ali Babacan ile bir araya gelebilir miydi? Demokrat Parti’nin aldığı oya bakmayın, Saadet gibi DP de CHP’nin siyasi hedefi uğruna ideolojik katılıklarını bir yana bırakabileceğinin göstergesiydi.
Başka türlü ve büyük ortağı Akşener’in itirazlarına rağmen HDP ile temas kurmakta gösterdiği özgüvene ve cesareti sergileyebilir miydi Kılıçdaroğlu? Kapatma davasıyla boğuşan HDP’nin Yeşil Sol Parti adıyla kendi adaylığına dolaylı desteğini alabilmek gerçekten ince hesapların işiydi. Bir yandan TİP, Sol Parti gibi sosyalist partilerle temas kurarken diğer yandan ramazan münasebetiyle Ekrem İmamoğlu ile birlikte Hırka-i Şerif ziyaretine gitmeyi oportünizmle değil siyasi hedefe kilitlenmekle açıklamak doğrudur. Çünkü hedef, söylem ve eylem uyumu vardır; o hedef Erdoğan’ı olabilecek en geniş cepheyi oluşturarak 14 Mayıs seçimiyle alt etmektir.
O yüzden yazının başlığı “Kılıçdaroğlu daha ne yapsın?” da olabilirdi diyorum.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Bugün darbe ürünü dedikleri Anayasa Erdoğan ve Bahçeli’nin ürünü
- Terörsüz Türkiye: dışarıya demokrasi vaatleri, içer2649e baskıya devam
- Özel: Silah bırakılmasını bekliyoruz.
- Özel “Hürriyet kavgası” dedi. İmamoğlu’na yasak, Yavaş’tan cevap geldi
- 23 Nisan: Meclisin 105’inci yılında seçimleri, yasakları tartışıyoruz
- Üç Türkiye: İstanbul, Diyarbakır, Antalya ve “Bugün dünden umutlu olmak”
- Madem boykot etkisiz oldu bu telaş niye?
- Hukuk devleti endeksinde Abdülham2561 istibdadı düzeyindeyiz
- İmamoğlu hapsedildi ama Erdoğan kazanamadı; 15 milyon oy
- Kriz sürerken Mehmet Şimşek’e tek soru hakkınız olsa ne sorardınız?
- İmamoğlu vakası: yasak, sokak, kayyım, kurultay ve ekonomik hasar
- Erdoğan’ın TÜSİAD’a had bildirmesinin muhtemel sonucu ve Mehmet Şimşek
- 5 Teğmen Olayı: Ordudan atılmaları konusunda resmi açıklamaya inanan var mı?
- Sırada ne var, kim var? Gizli sansür yayılıyor. İşin tadı kaçıyor
- Öcalan ziyaretleri bitti, sindirme aşaması başladı: fırtına yaklaşıyor
- Erdoğan ve AK Parti, Turizm Bakanı Ersoy’u daha ne kadar taşıyabilir?
- Özel: “Bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin siyasi kariyeri için olmaz”
- Mali sıkıyönetim yılı: 2025’te emekli ve emekçiye iyi haber yok
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki