Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
Haber Tarihi: 23.02.2023
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) 22 Şubat toplantısında Halk TV, Tele-1 ve Fox TV’ye deprem yayınları nedeniyle yayın durdurma ve para cezaları verdiği akşam Halk TV’de depremzedelere çadır ve kira yardımı için bağış toplama yayını vardı. Gün 23 Şubat’a dönerken Halk TV, Tele-1 yayınının kesilip ekranının karartılmasını da canlı olarak yayınladı. Türkiye’de basın özgürlüğüne uygulanan siyasi baskının yeni bir örneği olarak utanç verici bir görüntüydü. RTÜK’ün Fox TV’deki Orta Sayfa programına ceza verirken -gerekçe diyemeyeceğim- bahanesi ise “özgürce kanaat oluşumunu engellemek” idi.
Bahane diyorum, çünkü Doğan Şentürk yönetiminde Çiğdem Toker, Nevşin Mengü ve Deniz Zeyrek ile Kasım 2022’den bu yana yaptığımız Orta Sayfa programıyla amaçladığımızın aslında tam da izleyicilerin özgürce kanaat oluşturmasına katkı sunmak olduğunu RTÜK yönetiminde çoğunluğu oluşturan AK Parti ve MHP’li üyeler gayet iyi biliyorlar. Önlerine gelen yayın izlenme oranlarından Orta Sayfa’nın kısa sürede Türkiye’nin en çok izlenen tartışma programı olduğunu görüyorlardır.
Özgürce kanaat oluşturma
Hatalarımız oluyordur elbet ama izleyicilerimiz bu hataların onları yanıltmak amacıyla olmadığına, gerektiğinde anında düzeltildiğinin de farkında; güven budur.
Hükümet çizgisinde olduğu için kayırılan televizyon kanallarının çoğunda, çoğu kayıkçı kavgası sınırlarını geçemeyen, bağrış-çağrış ama alabildiğine sığ tartışmaların izlenmediğini RTÜK’ün AK Parti ve MHP’li üyeleri de hükümet ve AK Partinin medya gözetleme aygıtları de elbette biliyorlar.
Sorun orada zaten.
Yoksa, ne kadar çok izlenirse izlensin haftalık bir televizyon programıyla kamuoyunun “özgürce kanaat oluşturmasının” engellenemeyeceğini onlar da biliyor. Ama açığa çıkmasını istemedikleri haberler ve yorumları ne kadar engelleyebilirlerse o kadar kâr sayıyorlar.
Özellikle de Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan, yirmi küsur yıllık iktidarını ilk kez kaybetme ihtimali bulunan kritik bir seçime doğru giderken.
Kriz, zafiyet ve deprem
Türkiye seçime zaten Erdoğan’ın ısrarla savunduğu ekonomi politikasıyla bir türlü düzeltemediği ekonomik kriz ve Erdoğan’ın elinde toplanarak aşırı merkezileşmiş yönetim nedeniyle başlayan idari zafiyet içinde gidiyordu. Deprem felaketi bunun üzerine adeta bir kâbus gibi çöktü; AFAD’a göre bu sabah itibarıyla can kayıpları 43 bin 556’ya yükseldi.
Erdoğan, daha önce -zaten eski başarılarıyla sınırlı- seçim kampanyasını bir yana bırakarak, devletin asli görevi olan depremzedelerin yaralarını sarmayı, barınak bulmayı AK Parti seçim propagandasıyla örtüştürme gayretinde.
AFAD özellikle ilk iki gün iyi bir sınav vermedi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, askerin ilk saatten itibaren müdahaleye hazır olduğunu dakika dakika ilan etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “dış güçler” kuşkuculuğunu bir yana bırakarak uluslararası yardım çağrısı yaptı. Ama askerin enkaz kaldırma çalışmalarına yaygın olarak katılması ancak vatandaştan gelen tepkiler ve Cumhurbaşkanının Olağanüstü Hal ilan etmesinden sonra oldu.
Örneğin bu dağınıklığın yüksek can kayıplarındaki payını sorgulamak “özgürce kanaat oluşumunu engellemek” midir?
Özgürce kanaati asıl engelleyen
Erdoğan AK Parti’nin seçim kampanyasını devletin -başta hangi hükümet olursa olsun- zaten yapmak zorunda olduğu ve yapacağı deprem sonrası onarım ve yeniden inşa faaliyeti üzerine inşa etmek isterken çatlak ses çıksın istemiyor. Yeni slogan “Türkiye’yi birlikte inşa ediyoruz” olacakmış. Ama zaten Türkiye’yi sizler kendi yakınınızda tuttuğunuz ve bir iktidar değişikliğinde size anında sırtını dönecek müteahhitlerle birlikte inşa etmiyor muydunuz son 20 yıldır?
İmar aflarıyla taçlanan rüşvet-siyaset ağının bazı acı sonuçlarına bakmak için bugün BirGün gazetesinde Timur Soykan’ın yazdıklarına göz atmak dahi yeterli. Bunları yayınlayınca aslında özgürce kanaat oluşturulmasına katkı veriliyor; halkın haber alma hakkı, engellemeye çalışsanız da vardır.
Ama bu sadece deprem için geçerli değil. Deprem vurmadan önce de TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları dışında enflasyon tahminleri yayınlanmasını bahane ederek çıkarılan, iktidarın lisanıyla “dezenformasyon”, ya da kamuoyunda tutan şekliyle “sansür” yasasını hatırlayın.
Siz ifade ve basın özgürlüğünü yasaklarla kısıtlamaya çalıştıkça aslında özgürce kanaat oluşturmayı engelleyen taraf oluyorsunuz.
Basın özgürlüğünden rahatsızsanız
Yazıyı, birilerinin nefretlerini bir türlü gizleyemedikleri ama bir asır sonra halkın çoğunluğunun kalbindeki yerini koruyan Cumhuriyetimizin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ten bir alıntıyla bitireyim:
• “Matbuat hürriyetinden tevellüt edecek (doğacak) mahzurların izale vasıtası (sakıncaları giderecek araç), yine binefsihi (bizzat) matbuat hürriyetidir.”
Basın özgürlüğünden doğan sakıncalar yine basın özgürlüğüyle, doğal akışı içinde giderilir. Atatük bunları söylediğinde Türkiye’de çok partili demokrasi yoktu; dolayısıyla bu sözler bugün daha da değerli ve geçerlidir.
Basın özgürlüğünden rahatsızsanız, bırakın okurlar, izleyiciler bizi cezalandırsın, okumayarak, izlemeyerek; yasaklarınız değil.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı