Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehdidi
Haber Tarihi: 09.02.2023
Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı ve Erdoğan’ın “defter tutma” tehdidine geleceğim.
Ama önce bir gazetecilik başarısından söz etmek istiyorum. Çoğu yerde yakınlarının enkaz altından çıkarılmasını bekleyen, yardım alamayan vatandaşların, öfkelerini gerçek durumu anlatmaktan çekinen, hatta bazıları terbiyesizlik yapan TV ekiplerine nasıl yansıttığına şahit olduk. HaberTürk’ten Mehmet Akif Ersoy ise bin kelimeye değer bir habercilikle manzarayı gösterdi. Kübra Par’ın programına bağlanan Ersoy, kamera ışıkları dahil TV ekibinin bütün ışıklarını kapattırdı. Ortalık zifiri karanlığa büründü. Enkaz altından can kurtarmaya çalışan ekipler ve gönüllü vatandaşlar sıfırın altındaki soğukta, işte o karanlıkta çalışıyorlardı.
Evet, felaket büyük. Evet, AFAD’ın şimdiye kadarki başarıları biliniyor. Evet, hükümetin düşman bildikleri dahil dünyanın her yerinden yardım yağıyor. Ama asıl sorun inanılmaz bir dağınıklık ve koordinasyon eksikliği.
Ölü ve yaralı sayısı hızla artmaya başladı. Vatandaşın yanı sıra siyasi partiler de ilk iki günkü sessizliklerini bozup tepkilerini göstermeye başladı.
Burada başı “Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum” diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çekti.
Kılıçdaroğlu’nun isyanı
Kılıçdaroğlu’nun deprem bölgesindeki gözlemleri ardından yayınladığı video şok etkisi yaptı. Kahramanmaraş ikiz-depreminin ilk iki günü sessiz kalan ve bütün yardımların AFAD koordinasyonunda yapılması çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu’nun mesajı sert ve açıktı:
• “Halkımızın halini yerinde gördüm. Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum. Bu çöküş tam da sistematik rant siyasetinin sonucudur. Erdoğan’la, sarayıyla ve rant çeteleriyle hiçbir zeminde buluşmayacağım. Ben halkımın kavgasını vereceğim. Sonuna kadar.”
Bu doğrusu beklenmeyen bir çıkıştı. İktidar tarafından trol saldırısı gecikmedi ama muhalefet tarafından ilk destek HDP’li Selahattin Demirtaş’tan geldi. Kılıçdaroğlu’nun çıkışı Türkiye’de öteden beri yaygın olan “Şimdi eleştiri sırası değil” kalıplarına uymuyordu. Diğer yandan yaşananlar katlanılacak gibi değil.
Ses çıkarmadıkça da her şeyin yolunda ve hakkaniyetli ilerlediği kanısı sanki kimsenin bir şeyden haberi yokmuş gibi tekrarlanıp duruyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın depremin en kritik saatleri geçtikten sonra Olağanüstü Hal ilan etmesi bile yaşanan dağınıklık ve beceriksizliğin itirafı gibiydi oysa.
“Kral çıplak” demek Kılıçdaroğlu’na düştü.
Erdoğan’dan “defter” gözdağı
Kılıçdaroğlu’nun “siyaset yapmasını” ayıplayanlar Cumhurbaşkanının OHAL konuşmasında dahi istenmeyen haber ve çıkışlar yapanlara yönelik sözlerini de tehdit olarak algılar mı acaba?
Erdoğan’ın sözleri şöyleydi:
• “Devlet ve millet el ele vermiş, bu tarihî felaketin üstesinden gelmeye çalışırken, yalan haberler ve çarpıtmalarla insanımızı birbirine düşürmeye niyetlenenleri yakından takip ediyoruz. Gün, onlarla tartışma günü değildir. Günü geldiğinde, şu anda tutuğumuz defteri de açacağız.”
O defteri kim tutuyor acaba? Savcılar tutuyorsa neden bekliyorlar? İçişleri Bakanlığı mı tutuyor yoksa, İletişim Başkanlığı mı?
Yalan haber yapan alçakları, fırsatçıları, kışkırtıcıları savunmak işimiz değil; bunu yapanların cezalandırılmasını ben de yürekten isterim. Ancak uygulamanın böyle olmadığı yirmi küsur yıllık AK Parti iktidarında tecrübeyle sabit değil mi? Erdoğan’ın verdiği gözdağının özellikle OHAL koşullarında haberleri hükümetin işine gelmeyecek şekilde veren ve yorumlayanlara muhtemel yayın yasakları ve cezalara dönüşeceğini tahmin etmek zor mu?
İlk siyaset yapan iktidar olmadı mı?
Bu bakışla, zamanında bataklık arazide yapmayın uyarılarına rağmen Hatay havalimanının bugün kullanılamaz hale gelmesini yazmamız da suç sayılabilir, neredeyse tamamı AK Parti döneminde yapılmış kamu binalarının, konutların karton maketler gibi çökmesini yazmak da. Şimdi Hatay Havalimanını kim tamir ediyor, biliyor musunuz? Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi.
Kaldı ki devlet ve milletin el ele vermesine engel olan bir dağınıklıktan ve yer yer kasıttan söz ediyoruz. Siyaset maalesef devlet eliyle de yapılıyor şu deprem acısı içinde. Örneğin, Bodrum Belediyesinin gönderdiği yardımın üzerine Muğla Valiliği pankartı asmak siyaset olmuyor mu? Ya da CHP’li Çankaya Belediyesinin açtığı ve yine AFAD’a ilettiği yardım toplama merkezini AFAD merkezi diye duyurmak? Ankara, İstanbul, İzmir belediyelerinin sorumlu yurttaşlardan toplandıkları yardımı, iş makinalarını, seyyar fırın ve mutfakları deprem bölgesine akıtırken engellemek, el koymak, tam o sırada belediyelerine müfettişler göndermek ne oluyor peki?
Ayrıca herkesin birlik ve beraberlikten söz ettiği saatlerde, “Cumhur İttifakı olarak, AK Parti ve MHP olarak yanınızdayız” açıklamasını ilk yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik değil miydi?
Afet müdahalesinin başına ilahiyatçı
AFAD AK Parti’nin kendi döneminde kurduğu sonra kendi partizanlık marifetiyle çökertmeye başladığı kurumların örneklerindendir.
Kılıçdaroğlu’nun isyanına da bu açıdan bakıyorum
Dünyada örnek gösterilen bir kurumken ehliyete önem vermeyen bir partizanlıkla bugün canla başla can kurtarmaya çalışan personelini hiç hak etmeyen bir dağınıklığa sürüklenmiş durumdadır. Şimdi AFAD’ın Afet Müdahale Genel Müdürü İsmail Palakoğlu’nun konuyla hiç alakası olmamış, “Gönüller Sultanı Esseyid Osman Hulusi Efendi” kitabının yazarı bir ilahiyatçı olduğunu yazsam, o da mı Erdoğan’ın tuttuğu deftere girecek? Diyanet İşlerinden AFAD’a geçiş yaptığına göre Kuran’ın “emaneti ehline verip adaletle yönetmek” hükmünü en çok kendisinin bilmesi lazım. Bu tiplerin beceriksizliklerini, bu afet zamanlarında halk canıyla ödüyor. Asıl defter budur.
Tel tel dökülüyor her şey. Yazmayacak mıyız? İsteyen defterini istediği gibi tutabilir. Ben Tevfik Fikret’in “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” ilkesine bağlı kalmayı tercih ediyorum.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı