Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
“En büyük sorunumuz işte bu yüzden ekonomik kriz. Bir sorunumuz da ekonomik kriz ortamlarında, insanlar geçim derdindeyken tek derdinin o olması, demokrasi, özgürlükler filan gibi lükslere sıra gelmemesi. Bu da elbette istedikleri gibi at oynatmak isteyen yönetimlerin işine geliyor.”
Haber Tarihi: 06.07.2023
Ekonomik krizin giderek derinleşmesinden daha büyük bir sorunumuz yok. Ama hükümet kanadından gelen açıklamalara ve hükümet güdümündeki medyaya baktığımızda böyle bir sorumuz yokmuş gibi görünüyor.
Gerçekler öyle değil.
Dün yanıma yaklaşan bir vatandaş önce Murat Yetkin olup olmadığımı sordu; Fox TV’de Orta Sayfa programından tanıyordu. Sonra kendisini tanıttı; sivil giysiler içinde bir polis memuruydu. Hükümetin dün, 5 Temmuz’da, açıkladığı memur maaş zammını duyup duymadığımı sordu. “Var” dedim; aslında enflasyon rakamları açıklandıktan sonra alışverişe çıkmıştım ve hararetimi bir çay bahçesinde giderirken az önce okumuştum.
“Yüzde 17,7 zam” dedi; “8 bin de seyyanen”.
“Okudum” dedim, “Ne diyorsunuz?”
“Bakın, şu kadar yıllık polisim” diye başlayıp devam etti: “19 bin lira maaş alıyorum. Kira veriyorum. İki çocuğum üniversite kursunda, ayda 8 bin lira kurs parası. Artı 3 bin lira da takviye ders. Allah’tan eşim çalışıyor; çalışmasa çocukların geleceğinden mi kısacağız? Şimdi 30 bin liraya yaklaşacak maaş, ama her şeyin fiyatı ona göre artıyor, geldiği gibi gidiyor:”
Sorunumuz geçim sorunu
Yaz gelince medyanın turizm odaklı bombardımanı insanın canını acıtacak boyutlara ulaşıyor. İş bulabilen nüfusun yarısı 11 bin 402 lira asgari ücretle çalışıp ne yapacağını şaşırmış vaziyetteyken, tatil beldelerindeki beş yıldızlı oteller yüzde 90 kapasiteyle dolmuş Kurban Bayramı’nda. Bodrum’da falanca “beach”de lahmacun 450 lira, aylık şezlong kirası 26 bin liraymış; lokantalarda boş masa kalmamış. Zannedersiniz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan durumu idare etmek, 25 milyar dolar yatırım bulmak için Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmiyor da Türkiye büyük bir refah dönemi yaşıyor.
Gerçekler öyle değil.
85 milyonluk nüfusun ne kadarı dolduruyor oraları dersiniz. AB İstatistik Ofisinin saptamalarına göre Türk halkının yüzde 59’u, diyelim 10 kişiden 6’sı yılda 1 hafta olsun tatil yapacak kaynağa sahip değil. Avrupa ortalaması bunun yarısı kadar; her 10 kişiden 3’ü.
Sadece Haziran ayında liranın değeri yüzde 18,5 düşmüş, dolar 26, avro 28 lirayı geçmiş durumda. Elin emeklisi kendi parasıyla üç otuz paraya Türkiye’ye gelip beş yıldızlı otelde Türk vatandaşlarına verilen fiyatın küsuratına kalırken, Türkiye’de emekliler burnunu evden dışarı çıkamıyor; çay bahçelerinde bir bardak çay 10 lira.
Her şey ateş pahası
Sorunumuz elbette ekonomi, hayat pahalılığı. Her şey ateş pahası.
Pazar alışverişinde yan tezgahtaki iki pazarcının dertleşmesine kulak kabartıyorum.
“Geçen sene bu tezgâhı 6 milyara kurdum” diyor biri, halkımız hâlâ bine milyar diyor. Bu sene masrafı 30 bine yaklaşmış. “Fasulyeye 50 lira fiyat koydum” diye devam ediyor; “Millet alamıyor, ben satamıyorum.”
TÜİK yıllık enflasyon oranını yüzde 38 küsur olarak açıkladı ama bir yıl içinde süt fiyatı yüzde 43, ortalama meyve yüzde 48, sebze fiyatları yüzde 60, pirinç yüzde 85, dana eti yüzde 108 artmış, CHP sözcüsü Faik Öztrak da söyledi basın toplantısında. Bu arada TÜİK 38 dedi ama ENAG araştırmacılarına göre yıllık enflasyon yüzde 108, İstanbul Ticaret Odasına göreyse yüzde 55 küsur.
Mazota, benzine yeni zam kapıda; enerji fiyatındaki her artış zincirleme artırıyor gıdayı da ulaştırmayı da. Deprem zammı adı altında motorlu taşıtlar vergisine “bir defaya mahsus” olmak üzere yüzde 100 zam geldi. Bu “bir defalık” vaatlerini 1999 depreminden de hatırlıyoruz.
Özgür siyaset tok karınla
“Çark dönüyor ama” diye bilgiçlik taslıyor birileri. Kur Korumalı Mevduat buluşuyla hükümetin bankada parası olanlara faiz kazancı sağlamasının başarısından bahsediyor. Ama yeni Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın bankalara artık dövizi sabit tutmak için satış yapılmayacağını duyurduğu gün, 1 milyar dolardan fazla dolar bozdurulduğu ortaya çıktı; Kur Korumalı Vade dönüşleri için diye açıklandı. Kim ödüyor faturayı dersiniz? Evet, doğru bildiniz.
En büyük sorunumuz işte bu yüzden ekonomik kriz.
Bir sorunumuz da ekonomik kriz ortamlarında, insanlar geçim derdindeyken tek derdinin o olması, demokrasi, özgürlükler filan gibi lükslere sıra gelmemesi.
Bu da elbette istedikleri gibi at oynatmak isteyen yönetimlerin işine geliyor.
Kitleler ne kadar geçim sıkıntısına batmış olurlarsa ve yönetimlerin yardımlarına bağımlı hale gelirlerse bunun siyasi sonuçları da oluyor. İnsanlar hiç değilse elimizdekini kaybetmeyelim endişesine kapılıyor, ona göre davranıyorlar.
Bakın sakallı sorunumuz için ne demiş?
Yazıyı, komünizmin iki babasından Friedrich Engels’in, 17 Mart 1883’te Karl Marx’ın mezarı başında yaptığı veda konuşmasından bir bölümle bitirmek istiyorum:
“Darwin’in organik doğanın gelişim yasalarını keşfetmesi gibi Marx da insanlık tarihinin gelişim yasalarını keşfetmişti. Fazlasıyla büyümüş bir ideolojinin örtbas ettiği basit gerçek şudur: insanlık siyaset, bilim, din vb. peşinde koşmadan önce yiyip içmeli, barınmalı ve giyinmelidir; dolayısıyla belli bir halkın ya da belli bir çağın erişeceği dolaysız maddi araçların üretimi ve neticesinde ekonomik gelişme, söz konusu halkın geliştireceği devlet kurumlarının, hukuki anlayışların, sanatın, hatta dini fikirlerin temelini oluşturur.”
Filozoflar ağır konuşmayı seviyor ama ben size özetlemeye çalışayım. “Özgür siyaset tok karnına yapılır” demek istiyor.
Sorunumuz biraz da budur.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı