Teğmenler gidince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?

Haber Tarihi: 19.11.2024


Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarına göre Kara Harp Okulu birincisi teğmen Ebru Eroğlu’nun öncülüğünde yeni mezun teğmenler, resmi törenin bitiminden sonra geleneksel kılıç çatma töreninde, birkaç yıl önce kaldırılan ve Atatürk’e bağlılık bildiren “eski yemini” okuyarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin “itibarını zedeleyecek tartışmaların içine çekmiştir”.

Kaynaklara göre, “Suç, kılıç çatmak veya “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen basını da davet etmek suretiyle alternatif yemin organize ederek disiplinsizlik yapmaktır.”

Ebru Teğmen sıralı komutanlarından bu yemini okumak için izin istemiş, alamamış, “amirlerinin ikazlarına rağmen yürüklükten kaldırılmış olan metni, ısrarla emirlerin hilafına” okuyarak “TSK’yı kamuoyunda tartışmaya açmışlar, itibarını zedelemişler”.

Emre itaatsizlik diyor kısaca. Bunun üzerine beş teğmen; Ebru Eroğlu ve dört teğmen “ağır suç ve disiplinsizlik” gerekçesiyle, ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kuruluna verilmiş. Sadece onlar da değil; bağlı bulundukları bölük, tabur ve alay komutanları da.

Gerekçeler değil algı kalıcıdır

Savunma kaynakları “suç, kılıç çatmak veya Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demek değil diyor ama -kimse kusura bakmasın- ister iktidar ister muhalefet yanlısı olsun kamuoyundaki algı budur.

Algı, ne yazık ki Kurtuluş Savaşını kazanıp ülkeye bağımsızlığını armağan etmiş Türk Silahlı Kuvvetlerinin muzaffer başkomutanı Atatürk’ün izinden gideceklerini söyleyen teğmenlerin cezalandırıldığı yönündedir.

Dünyanın hiçbir ordusunda disiplinsizlik suçtur. Ama siz daha dün, örneğin devletin makam aracıyla gittiği cemaat zikrine üniformasının üzerine giydiği kisve ve sarığıyla katılan Tuğamiral Mehmet Sarı’yı bütün haklarını vererek emekli etmişsiniz. Bugünkü algınız ise Atatürk’e bağlılığını gösteren teğmenler ve komutanları, en ağır cezayla ihraç etmek yönünde.

Teğmenler disiplinsizlik yapıp kuralların dışına çıkarak örneğin “Yaşasın Başkomutanımız Erdoğan” diye kılıç çatsalardı yine ihraç istemiyle disipline verilecekler, sıralı komutanları da onlarla aynı akıbeti paylaşacak mıydı?

Gerekçeler değil, algılar kalıcıdır.

Teğmenler ibret için mi atılıyor?

Mezuniyet töreninde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “üç kızımızın” kara, deniz, hava harp okullarını birincilikle bitirmesini “gurur nişanesi” olarak övmüştü.

Ancak sosyal medyada müthiş bir saldırı ve hakaret kampanyası başladı. İlk günlerde hükümet cephesi soğuk kanlıydı. Hatta AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Teğmenlere hakaret edilemez, Atatürk’ü anmaları kadar doğal bir şey olamaz.”

Sonra rüzgâr döndü. İlk işaret fişeği MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi; “istismar lobisi” 30 Ağustos’a gölge düşürmüştü. İddialar Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in istifayı düşündüğüne dek vardı. Erdoğan’ın İmam Hatipliler Kurultayında “Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek. Bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil” demesiyle aslında akıbet belli olmuştu.

Teğmenler ve komutanlar belli ki “ibreti alem” olsun diye cezalandırılacak.

Fethullahçıların türlü kumpaslar ve düzmece yargılamalarla TSK’daki cumhuriyetçi, laik subayları tasfiye ederek kendilerine yıllar içinde yer açıp yükselmeleri, bütün uyarılara rağmen önlenmedi; 15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişimi geldi. Şimdi bu endişeyle izleri hem TSK içinde hem toplumda yıllarca kalacak adımlar atılıyor.

TSK’nın itibarının zedelenmesi teğmenler “disiplinsizlik” edip Atatürk’e bağlılık bildirene kadar o kadar çok zedelendi ki geçtiğimiz yıllar içinde…

Şimdi onlar ordudan atılınca tamir olacağı mı düşünülüyor?








MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları