İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?

Haber Tarihi: 08.10.2024


Korkma! İstikâl Marşı bu sözcükle başlar. Mehmet Akif Ersoy’un dizeleri Kurtuluş Savaşını Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkanlığı ve Başkomutanlığını yaptığı bu Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edildi. “Korkma” Anadolu ve Trakya’nın İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan, Gürcü ve Ermeni ordularının işgaline direnen, işgali defeden halkına verilen bir güvenceydi. Bugün, 8 Ekim 2024’te Türkiye Cumhuriyeti hükümeti TBMM çatısı altında Türkiye’ye İsrail’den korkması gerektiğini mi söyleyecek?

Tek “kanıt” arzı mevut mu?

Bugünkü oturum Cumhurbaşkanı ve Anayasal Başkomutan Tayyip Erdoğan’ın 1 Ekim’de TBMM yasama yılı açılışında İsrail’in gözünü Türkiye topraklarına diktiğini söylemesi üzerine yapılıyor. Bir gün önce de TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail’in nihai hedefinin Türkiye’den de toprak talebi olduğunu söylemişti. CHP ve İYİ Parti ulusal güvenlik tehdit altındaysa bunu bilmeleri gerektiğini söyleyince Kurtulmuş bu toplantı çağrısını yaptı.

Devletin en üst seviyede iki yöneticisinin de Türkiye’nin İsrail’den korkması gerektiğini söylerken dayanakları Yahudi şeriatında “Nil’den Fırat’a” dek toprakların Allah tarafından İsrailoğullarına vadedildiği inancıdır; Lübnan, Ürdün ve Filistin’in tamamı, Mısır’ın Sina dahil Kuzeydoğusu, Suriye’nin neredeyse yarısı, Türkiye’nin Suriye sınırına yakın güney illerini kastediyor.

Ama Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanının Türkiye’nin İsrail’den korkması gerektiğini söylerken tek kanıtı Yahudi şeriatından korkuları olmasa gerek. Milli istihbarat Teşkilatı, Dışişleri ve Genelkurmay teşkilatlarının elde ettiği bir takım somut kanıtlar olması gerek.

Hükümet İsrail’den korkalım mı istiyor?

Yoksa, Erdoğan’ın 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla başlayan İsrail’in Gazze saldırılarından sadece iki hafta önce Nev York’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile barışıp el sıkışırken de vadedilmiş topraklar bahsinden elbette haberi vardı.

TBMM kapalı oturumunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler arzı mevut efsanesi dışında İsrail’den Türkiye’ye gelen somut tehditlere dair kanıt mı sunacaklar yoksa zaten TBMM’deki her partinin üzerinde görüş birliğine sahip olduğu Filistin halkının radikal Siyonist zulmünden örnekleri sıralamakla yetinecekler mi? Mesele budur.

CHP lideri Özgür Özel, Hatay’da yaptığı konuşmada “Bize” dedi, “İsrail saldırısının kapıda olduğunu, bir sonraki hedefin Türkiye olduğunu anlatırlarsa gereğini yaparız, susarız. Meclis kürsüsünden Cumhurbaşkanı ağzıyla söylenen lafın altını tane tane doldurmazlarsa, evet, oturum gizli, söyleneni söyleyemem ama söylenmeyeni ifşa ederim. Kimse bizi İsrail tehdidiyle korkutup, televizyonlarda savaş konuşturup, yoksulluğu, emekliyi, asgari ücretliyi, depremzedeyi, çiftçiyi, işçiyi konuşmamamızı beklemesin.”

İç politika için dış politika

Hükümetin İsrail’den korkmalıyız söyleminin iç politikada halkın dikkatini dağıtma amacını güdüp gütmediğini TBMM oturumu sonrasında anlayacağız.

Ama diyelim Fidan ve Güler, İsrail’den gelen tehdit üzerine muhalefetin de ağzını açamayacağı kanıtlar sunsalar dahi, Cumhurbaşkanının bir asır önce dünyaya kafa tutarak ayakta kalıp yeniden kurulmuş Türkiye’nin gözünü İsrail’le korkutmaya çalışması yanlıştır. İç politikada mevzi tutmak için bir ülkenin dış ve güvenlik politikası böyle malzeme yapılamaz.

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Türkiye’den toprak talep ettiğinde dahi Meclis kürsüsünden şikayetçi olmadı; gizli diplomasiyle çözdü sorunu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 1 Ekim 1998’de Meclis kürsüsünden çıkıp Suriye’yi PKK nedeniyle savaşla tehdit etti ve sonuç aldı.

Köy kahvelerinde bile Türkiye’nin sadece ABD yardımıyla ayakta durup mahallesinde zorbalık yapabilen İsrail’den çok güçlü, hem de NATO üyesi olduğu konuşuluyor. Bırakalım NATO’ya güvenmeyi bir kenara, TBMM’yi İsrail’den gelen tehditle korkutmak bölgesindeki gücü açık olan Türkiye’nin cüssesine de uymuyor. Bu hatadan uygun bir açıklamayla dönülmeli.








Bu Bölümdeki Diğer Haberler

Erdoğan belayı satın aldı
Haber Tarihi: 23.11.2024
Ücretler nasıl artar?
Haber Tarihi: 23.11.2024
Yaşamı ıskalamak
Haber Tarihi: 22.11.2024
Sağlık çıkmazı ve bütçe
Haber Tarihi: 22.11.2024
Mustafa Kemal'in askerleri
Haber Tarihi: 21.11.2024
50. Yılda.. Sözün Bittiği Yerde
Haber Tarihi: 21.11.2024
MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ
Haber Tarihi: 17.11.2024
Yoksulluk öldürüyor
Haber Tarihi: 14.11.2024
Herkes farkındaysa sorun nerede?
Haber Tarihi: 14.11.2024
Ayşe’yi siz öldürdünüz!
Haber Tarihi: 14.11.2024
CHP, hafta sonu 81 ilde
Haber Tarihi: 14.11.2024
Bir 12 Eylül davası: Akbelen direnişi
Haber Tarihi: 11.11.2024
Bir yıldızın yükseliş anları
Haber Tarihi: 10.11.2024
Bir 10 Kasım konuşması özeti
Haber Tarihi: 10.11.2024
Hedef CHP
Haber Tarihi: 01.11.2024
Cumhuriyetçi bir sol
Haber Tarihi: 01.11.2024
CHP’yi ‘plana’ zorlama operasyonu
Haber Tarihi: 31.10.2024
CHP’ye operasyon!
Haber Tarihi: 31.10.2024
Yaz saati işkencesi
Haber Tarihi: 30.10.2024
Yeni Süreç Sonuç Verir mi?
Haber Tarihi: 26.10.2024
Bıkmadınız mı?
Haber Tarihi: 26.10.2024
Milletten al, damada ver
Haber Tarihi: 17.10.2024
Özel: ‘Zemin Meclis’tir!’
Haber Tarihi: 17.10.2024
Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..
Haber Tarihi: 17.10.2024
Çankaya Kent Lokantası açıldı
Haber Tarihi: 16.10.2024
Vergi değil haraç
Haber Tarihi: 15.10.2024
E-Nabız deyip geçmeyin!
Haber Tarihi: 10.10.2024
Akraba-i Taallukat devleti!
Haber Tarihi: 09.10.2024
Emeklilik sistemi çökmüş, maaş zor
Haber Tarihi: 08.10.2024
12 Ay Sonra Enflasyon Ne Olur?
Haber Tarihi: 27.09.2024
CHP’nin Anadolu’ya çıkma zamanı
Haber Tarihi: 25.09.2024