Türkiye’nin sorunlarına kafa yoran az sayıdaki insanların saptamaları çok iç karartıcı: Bu yüzyılı da ıskaladık.
Ülkeyi 22 yıldır yöneten iktidar, ülkenin kurucusuna ve kurucu kadrolarına karşı nefret yüklü. Gerçeklerle ilgisi olmayan menkıbe, masallara inanıyorlar. Eski milli eğitim bakanlarından Hüseyin Çelik, Abdulhamit konusundaki yanılgısını açıklayarak bunu ortaya koymuştu.
İktidar, neredeyse çeyrek yüzyıldır, halkı Cumhuriyetin kurucularına karşı kışkırttı, kurucu değerlerin hepsini yıktı. Laiklik üzerinden kurduğu cepheleşmeyle toplumun yarısını yaşamdan dışladı. Toplumun yarısı devlette yok, kadrolarda yok. Adeta bir lütuf gibi bu ülkede bulunmalarına izin veriliyor gibi.
Enflasyon rakamlarının gerçeğini açıklamayan TÜİK’in bazı şaşırtıcı araştırmaları var. Örneğin, bebek ve çocuk yoksulluğu. Bir hesaba göre 7, başka bir hesaba göre 9 milyonun üzerinde bebek ve çocuk yoksul. Okullar pislik içinde, öğrenciler aç. Eğitim çökmüş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bu ülkede camiler ahıra çevrildi” nakaratına takılmış kalmış.
Eğitimi “dernek kılığına soktuğunuz tarikatların” anlayışına teslim ettiniz. Çocuklarımıza insanlık tarihi, uygarlık tarihi okutulmuyor. Beynimizi “löp et” gibi görmemenin bir yolu var. Felsefe ve mantık dersleriyle eğitim.
Köy okullarını kapattığınız gibi öğrenmenin de bütün yollarını kapattınız.
Örneğin, bilimde, sanatta ilerlemiş, bir dönem dünyayı yönetmiş, halen küresel finansı yöneten İngilizlerin tarihini bilmez kimse. Bilmeyince de düşünmez, kıyaslama yapmaz. Nasıl, tam istediğiniz gibi değil mi? Herkes uzun ve derin bir uykuda, ohh... Bir uygarlık yürüyüp gidiyor, atıl kalmışız, sömürgen ülkelerin oyuncağı olmuşuz kimin umrunda?
Nasılsa, “Batı bizi kıskanıyor” masalı hâlâ iş görüyor.
Toplumda karşılığı yüzde 4’ü geçmeyen tarikatlara sadece milli eğitim değil, devletin her birimi teslim edildi. Türkiye zaten darbelerden çok çekmiş bir ülke. Ama dünyada bir ilki gerçekleştirdi AKP iktidarı. Bir tarikatın ordu içinde kök salmasını sağladı. YAŞ’ta tarikatçıların ihracına karşı çıkan, kararlara şerh koyan Tayyip Erdoğan, Vecdi Gönül imzaları hafızalarda. AKP’nin büyütüp beslediği bu tarikat darbe girişiminde bulundu. Sonra o askeri eğitim sistemini öyle bir oyuncak haline getirdiler ki insan biraz tarihi okuyunca hüzünleniyor.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ömrünü ordu görevinde geçirmiş biri. “Mustafa Kemal’in askeri” olduklarını söyleyen teğmenlerin ihracı gündeme gelince, Güler’in bakanlığından şu açıklama yapıldı:
“Mesele okunan metin değil, emre uyulmamasıdır.”
Metne karşı değilseniz niye yeminden çıkardınız? “Emre itaatsizlik” diyorsunuz, Ankara’daki askeri ataşelerin merkezlerine geçtikleri raporlarda ne tür değerlendirmeler yer aldı, hiç düşündünüz mü?
İnsanlığın deneyimleyip yaşadığı uygarlık tarihinden örnek almıyorsunuz, karşı çıkıyorsunuz.
Tarih sizi böyle yazacak.