AKP'NİN YETKİ GASPI : İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLDİ

Haber Tarihi: 20.03.2021
2011 yılında Türkiye’nin de içinde bulunduğu 45 ülke ve Avrupa Birliği üyeleri tarafından imzalanan ( TBMM’de bulunan tüm partilerin oy birliği ile ) “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” ya da bilinen adıyla “İstanbul Sözleşmesi”, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.
TBMM’nin iradesini yok sayan iktidar dün gece tek bir imza ile bu sözleşmeyi iptal etti. Gece yarısı yapılan bu iptal darbesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel başkanlığı tarafından tüm İl Başkanlıklarında aynı saatte basın duyurusu ile bu iptal kararı protesto edildi.
İl Kadın Kolları Başkanlığının Güvenpark’ta ve Parti Meclisi Üyemiz ve Ankara Milletvekilimiz Gamze Taşçıer’in Sakarya Caddesinde gerçekleştirilen Basın açıklamalarına Parti Meclisi Üyemiz Semra Dinçer, Yozgat Milletvekilimiz Ali Keven, önceki dönem Milletvekilimiz Şenal Sarıhan, İlçe Başkanımız Fahri Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Çankaya Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Yeliz Aşçı ve Belediye Meclis Üyelerimiz Aysel Atakurt, Cefa Sefa, Hasan Alıcı, Mustafa Kemal Kömürcü, İlçe Kadın Kolu Başkanı Nimet Özkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Gençlik Kolu Başkanı Yaprak Çolak ve Yönetim Kurulu Üyeleri ve partililerimiz katılmıştır.

İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Güzeldağlar Yıldız’ın okuduğu Basın Açıklaması : 

İstanbul Sözleşmesi Basın Metni

Ülke adına karanlık bir güne uyandık. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi, bir gecede tek adam hükümeti tarafından feshedildi! Bu kararla, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadın; bir kez daha öldürülmüştür. 42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır. 

Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek; kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur.

Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. Şimdi AKP hükümetine soruyoruz: “Bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz?”

Kadını yok sayan düzenden doğan kadına yönelik şiddetin ateşini harlamak, şahsım hükümetinin haddi değildir. Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin boynundadır.

20 Temmuz sivil darbesinin failleri durmuyor, haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarına devam ediyor. Dün gece TBMM’ye bir darbe daha yapıldı ve kadınların uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımlar heba edildi, evrensel değerlerden uzaklaşıldı. 

Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla; yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasamızı da yok saymaktır. Kadın cinayetleri politiktir. Biz, Erdoğan’ın TBMM’yi ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız! 

Biz kadınlar korkmuyoruz, sinmiyoruz, zalimlere itaat etmiyoruz, geri durmuyoruz. Onlar korku yaymaya çalıştıkça, bizim örgütlü gücümüz her geçen gün büyüyor. Onlar dallarımızı budamaya çalıştıkça, bizim köklerimiz güçleniyor. 

Başta TBMM olmak üzere her platformda bu sözleşmenin gereklerinin yapılmasını sağlamak için kadın hareketiyle birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra bulunduğumuz her alan; sokaklar, mahalleler, meydanlar dahil bizim için mücadele alanıdır. 

Vicdan sahibi her erkeğin annesi, eşi, kardeşi, arkadaşı olan ve yaşamın eşit ortağı olan kadınlarla beraber olacağını biliyoruz. Biz, hep birlikte bu zulme dur diyeceğiz. Türkiye’ye aydınlık günleri bizler getireceğiz!