CHP GÜNDEMİ BELİRLİYOR
Siyasette gündemi belirlemek çok önemli, bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisinin son dönemlerde böyle bir performansa imza atmasını gözden kaçırmamak lazım. Özellikle hak ihlalleri konusunda iktidarın yaptığı hataların kamuoyu nezdinde tartışmak ciddi kabul görüyor.
Hak, hukuk, adalet temelli gündemin yanı sıra, ekonomik sıkıntıların, Genel Başkanın dışında Milletvekilleri tarafından gündemde tutulması, iktidarı köşeye sıkıştırıyor. CHP, yakaladığı bu ivmeyi gevşetmemeli, gündemi bu anlamda hep diri tutmalıdır.
Yerel yönetimlerin kazanılmasında yakalanan büyük başarı sonrası CHP’ye büyük güven geldi. Belediye Başkanları, imkânsızlıklara rağmen halka dayalı belediyecilik anlayışını yaşam alanlarına yaydıkça, CHP’nin güven endeksi de büyüdü.
Koşullar CHP’nin lehine, seçime kadar bu performans diri tutulmalıdır.
İktidarın ekonomi politikası, toplum üzerindeki baskısını artırdıkça, derin yoksulluk kendini daha görünür hale getiriyor. Belediyelerin yetersiz de olsa toplum desteği, CHP ile halk arasındaki bağı da güçlendiriyor. Tam da böyle bir ortamda, Genel merkezin, Genel Başkanın ülkenin gündemine hâkim olması, belirlediği gündemlerle iktidarı köşeye sıkıştırması iktidara yürüyüş hızını da artıyor.
Genel Başkan Özgür Özel’in performansı, ülke genelinde sık yaptığı geziler, meselelere yaklaşımı, kavgadan uzak tarzı CHP’nin güven endeksinin yükselmesinde çok büyük etken olduğu çok net.
Gündemi belirleyen taraf olmak son derece önemli. Doğru, haklı, toplum yararına belirlenen gündemler, iktidarın kıskacından kurtulmak isteyen halkı CHP’nin yürüdüğü kulvara yöneltiyor.
Önemli olan bundan sonrası;
Yani hata yapmadan yol yürüyüşünü devam ettirmek.
Birincisi; Belediyelerin hata yapmadan, halkçı süreci seçime kadar taşıması son derece önem arz ediyor.
İkincisi; parti içi kavga meselesinin bir an önce sona erdirilmesidir ki, iktidar partisinin en fazla yöneleceği alan bu alan olacak. Özellikle Cumhurbaşkanı adayı konusunda ciddi bir yönelim olacak. Suni aday isimleri etrafında yaratılacak tartışmalara mahal vermemek, halkın gündemine, yani ekonomik alana kilitlenmek gerekiyor.
Özgür Özel’in ‘Ben yok um’ diyerek, partisiz Cumhurbaşkanlığı dönemine atıf yapması son derece önemlidir. Türkiye’nin idari yapısının değişikliğine de işaret eden partisiz Cumhurbaşkanı dönemi, erkler arası dengenin de sağlanması anlamına geliyor.
İktidar fırsatını iyi değerlendirerek, yol yürüyüşünü yeni gündemler belirleyerek devam ettirmek şart.
Bu Bölümdeki Diğer Haberler
