Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, ihaleye fesat karıştırma temelli bir dizi -kurgu- suçlamayla, Balıkesir’de apar topar gözaltına alındı, adli tıpta sağlık kontrolünden geçirildi. Araçtan inerken koluna giren polisler, statüsüne ve üzerine atılı suçun niteliğine bakmaksızın azılı suçlu muamelesi yaptı belediye başkanına. Amaç itibarsızlaştırmak, algı yaratmak. Ardından CHP harekete geçti, genel başkan Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu hem Ankara’da hem de İstanbul’da halka seslendi. Özel’in, “Beşiktaş ile Esenyurt’u birbirine bağlıyorlar, oradan da işi İBB’ye bağlayacaklar” ifadesi, Akpolat operasyonunun şifresi aslında. Belli ki Saray’ın muhalefeti belediyeler üzerinden tasfiye operasyonu başladı. Yakında İmamoğlu’nun dikkat çektiği gibi İBB iştiraklerine, mantık dışı delillerle operasyon yapılırsa şaşırmayalım. Birileri, İmamoğlu’nu siyasi rakip olarak görmek istemiyor. Çünkü sokağı bilen, retoriği güçlü, halkın sevdiği lider profiline sahip ve anketlerde önde.
Peki CHP ne yapmalı? İvedi olarak STK’lerle birlikte hareket edip kamuoyu tepkisinin dozajını artırmalılar. Belediye önünde toplanmak yetmez, halkı geniş çaplı eylemlere çekmeliler. Diğer yol, İmamoğlu’nu şimdiden cumhurbaşkanı adayı ilan etmek. Çünkü İBB başkanını görevden alabilir, siyasi yasak getirebilirler. Ancak cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’na sudan sebeplerle dokunulursa toplumsal kaos çıkar. İktidar da bunu göze alamaz. Karar CHP ailesinin!
FİKİRTEPE’DE SON PERDE!
Türkiye’de gündem sürekli değiştiği için usulsüzlükler gözden kaçıyor. Bu kara deliklerden biri de TOKİ’nin Fikirtepe’deki 1.5 milyon metrekarelik ve 35 bin bağımsız daireden oluşan devasa projesi. E5 karayolunun sağ tarafına baktığınızda gökdelen tarlasını andıran çirkinlikler dikkatinizi çekecektir. Otuzar katlı binalar, dip dibe bloklar mimari facia. Oysa yürürlükteki yönetmeliklere göre bölgenin imar katsayısı 2.07 ve 15 kattan fazlasına izin verilemez.
Kadıköy Belediyesi ve İBB de bu konuda hassas. Çünkü bölgenin altyapısı 35 bin yeni aileye cevap verecek yeterlilikte değil. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tüm rapor ve aleyhteki yasakları görmezden gelip projede mahkeme kararlarını bile dinlemedi ve kendisini yetkilendirdi. Örneğin aynı mahallede proje kapsamında olmayan inşaatlara 2.07 katsayısı uygulanırken TOKİ, kendi yetki alanında bu katsayıyı 14’e çıkardı. 2.07’ye göre 1000 metrekarelik bir alanda 20 daire yapılması gerekirken TOKİ’nin keyfiyetiyle aynı taban oturumuna 140 daire dikiliyor. Diğer bir usulsüzlük ise yasa gereği yeşil alanlara ayrılan bölümlerin projeye dahil edilmesi ve yeni gökdelenler yapılması. CHP ilçe örgütü konuyu yargıya taşımıştı, sonuçsuz kaldı.
Son skandal, Kadıköy Belediye Meclis Üyesi Ayhan Çakas’ın açıklamalarıyla ortaya çıktı. TOKİ, arsa sahiplerine vaat edilen dairelerin satış hakkını saklı tutuyor. Kendisine ait bölümleri ise çoktan satmış, parayı kasaya atmış, yurttaş ucu açık bir bekleyişin içinde. Hak, hukuk, adalet unsurlarının unutulduğu 17 yıllık Fikirtepe projesi, ne yazık ki Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur” romanındaki “araf” metaforunun bir örneği.
KÖPRÜNÜN ALTI-ÜSTÜ!
Cumhuriyet TV mikrofonuna konuşan bir vatandaş, köprü ve otoyol zamlarını şöyle eleştirdi: “Geçen hafta pazardan domatesi 50, salatalığı 60 TL’ye alıyorduk, şimdi kilosuna yirmişer TL zam koyacaklar.”