Hemen her gün yapılmak zorunda kalınanların bir benzeri, eleştiriler kapsamında olmamak üzere, biraz daha dikkatle, özenle, okumanızı öneririm. Saray ittifak erkinin, ellerine geçirdikleri yargı gücünü, özel kimlikli kadrolar eliyle, hangi ağır boyutlarda çarpık, hukuksuz, pervasız kullanılmakta olduklarının kanıtlanmasının aracı. Birbirinden çok farklı yıllar, hedef alınmak istenmiş kişiler üzerinden yaşanmış olaylar, davaların hepsinde aynı bilirkişilerin, nasıl da etkin bir satranç taşı olarak kullanıldıklarının, belgelerinden oluşan dosyaların bileşkesi. Birbirinin kopyalanmışı gibi suç dosyalarının oluşturulmalarının bütünü.
Eski Beylikdüzü, şimdiki İBB Başkanı İmamoğlu’nun hedef alındığı, kapatılmamasında direnilen dosyaların benzerleri, tıpkısının aynısı kurgularla bugünkü Beylikdüzü, Beşiktaş Belediye başkanlarının hedef alınmaları, benzer suçlamalarla yargılanmalarında da halen tutuklu yargılanmalarında da geçerli. Uygun görülen zamanlamalar ile uygun görülen koşullarda düğmeye basılıyor. Suçlamalar gerekli görülen uygun zaman aralarıyla yürürlüğe sokulmuş oluyor. Elbette hedef alınan belediyeler için bu sıralamalarla bağlantılı aynı, ancak ayrı ayrı hak arama eylemleri takviminin işletilmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor.
Belediye çarklarının işleyişi üzerinden yaratılmış süresi belirsiz yorucu, yıpratıcı hak arama zorunlulukları sadece bir ayrıntı. Belediyelerin halk lehine sağladıkları hizmetlerin aksatılması sadece bir ayrıntı. Seçim sonuçları ile yaratılmış toplumsal değerler, hizmet, sosyal kazanımların, hizmetlerin olumsuz etkilenmesi hedefleniyor. Geçerli yasal, hukukun işleyişinde geçici işten el çektirilmiş yönetimin içinden görevlendirme zorunluluğu söz konusu iken hukukun ayaklar altına alınıyor. Saray’ın denetiminde dışarıdan görevlendirmelerle belediyelerin işletilmeye kalkışılması inatlaşmasında hukuk bir kez daha guguk yapılmış oluyor.
***
Saray ittifakı bir kez daha Apo üzerinden Kürt kartı ile oynamaya kalkışmışken garabet olan uygulamalarında en çok oynanan oyunda hedef alınmış, Güneydoğu il ve ilçelerinin belediyelerine de aynısından bir travma yaşatılıyor. En trajik komik uygulamasında, görevden alınmış Ahmet Türk’ten üstüne üstlük Apo kartı üzerinden destek beklenmesi bile var. Selahattin Demirtaş’a yaşatılan, evrensel hukuku ayaklar altına almış uygulama cabası. Doğrusu bu garabet tahterevalli oyunu ile nereye kadar yürünebileceği merak konusu.
Günü kurtarma, battıkça batmanın yarattığı korku, kaygılar Saray ittifakının sorunu.
Önemli olanı bu ülkede sağduyulu birikimlerini yitirmemiş olanların, bundan sonra hak aramaya dönük ne yapmayı düşünecekleri. Kürt kartı üzerinden siyasetçilere, bir parmak bal yalatmak sizce geçerli olabilir mi? Siyaseten yaşadıkları zorlukların deneyimleriyle yumuşak, soğukkanlı görüntülerini korumak isteseler de Saray’ın çağrısının peşinden koşturabileceklerinin, tuzağa kolayca düşebileceklerinin olasılığı, geçmişlerinde yaşananlardan alınan ders çok zayıf olabilir.
Bu yazboz oyunun hep birlikte izlememiz kaçınılmaz. Çoğunluğun tuzağa düşebilme olasılığı bana göre sıfır.