Tekerrür ve tashih

Haber Tarihi: 02.02.2025

Aslında çok kötümser olmaya gerek yok.

Teğmenler ordudan atıldı. Ama hiçbirisi hapse atılmadı.

Atatürklü sloganlar atmak, hele hele resimlerini asmak falan da yasaklanmadı.

CHP’li Tuncay Özkan için dün soruşturma açılmış.

Ama hapis falan yok.

Hem olsa bile dünyanın sonu değil.

Kendisi Silivri’de altı sene yatıp çıkmış bir gazeteci. Alışkın yani.

Kötümserliğe gerek yok!

İçeri alınan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ise eski bir defterin dipnotudur. Babası Menderes’i deviren darbenin yüzbaşısı Muzaffer Özdağ’dır.

İktidarının ilk döneminde “Menderes’in devamıyız” diye övünen Reyiz, darbeci babanın oğlunu “hizaya” getirmek istemiş olamaz mı?

Kaldı ki son aylarda onlarca gazeteci, siyasetçi, akademisyen gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.

Hiçbirine işkence yapıldığını ne duyduk ne işittik.

Özetle...

Türkiye yüzyılımızda, cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemimiz de tıkır tıkır işliyor.

Ama İmralı’dan TBMM’ye davet edilen muhterem unutuldu gitti.

Muhalefet cephesine gelince...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel cumhurbaşkanı aday adaylığından “feragat” ettiğini açıkladı.

Fedakârlık ettiğini de söyleyebilirdi. Söylemedi.

Bu gerçek bir müjdedir:

Ana muhalefet partimiz ve halkımız ikinci bir Kılıçdaroğlu hadisesi yaşayamayacak demektir.

Dedik ya en azından ana muhalefette işler kötüye gitmiyor.

Tıkırında olmayan tek şey sadece nüfus artış hızımız “binde 1’lerde”!

Tayyip Bey bu tehlikeye vakti zamanında çok dikkat çekti. Evlenen gençlere “en az üç dört çocuk” demesi boşuna değildi.

Ayrıca o dönemin ezeli rakibi, şimdilerde ise “devlet aklınının mümessili” partinin liderine “zürriyetsiz” demişti.

Halk katında en ağır söz, “çocuksuz” demek.

Ama iki taraf da çok olgun davrandı.

Devletin-milletin yüksek çıkarları için bu lafı yutup “cumhur” aşkına müttefik oldular.

***

“Zürriyet” deyip geçemeyiz. Bir ulusal güvenlik, daha da ötesi hem bireyler hem de devletler için bir beka sorunudur.

Yıllık nüfus artışımız binde 1’lere de takılıp kalmış durumda. (TÜİK 2024)

Ama yılda yüzde 10 artıyormuşçasına dev boyutta yeni cezaevleri inşa ediliyor, boş kalmasın diye de 10-12 yıl öncesinin Gezi olaylarından “sanıklar” üretiliyor.

***

Zürriyet, Kuran’da bir çok ayette geçiyor. Ama nedense Türkiye Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde “zürriyet” maddesi yok.

Oysa siyasal İslamcı cemaat “zürriyet”i mübarek bir etkinlik ve olgu sayıyor.

Oysa 2010’da bu iktidar döneminde yazılmış ansiklopedi maddeleri arasında zürriyet yok.

Ama 2. Abdülhamit’in belalısı şair Eşref (1846-1912) maddesi var.

Eşref kaymakamlık, vali yardımcılığı yapmış bir kamu görevlisi. Ama haksızlık adaletsizlik olunca dilini tutamıyor.

Diyanet’imiz “şair” diye takdim etmiş ama bir tek beyitinden mısrasından söz etmiyor.

Oysa üstadın zamanın ruhuna damardan giren yığınla şiiri var.

Padişahım! Bir dırahta döndü kim güya vatan,

Daima bir baltadan bir şahı hâli kalmıyor;

Gam değil amma bu mülkün böyle elden gitmesi,

Gitgide zulm etmeye elde ahali kalmıyor.

***

Evlenen gençlere üç-dört işareti yapılması da gençler kulak asmayınca sınırları ardına kadar açılması da apartman dairesi satın alana tapusuyla birlikte ailece pasaport vedilmesi meğer ahali takviyesi içinmiş.

***

Üstat tarihin tekerrür edeceğini bilmiş gibidir:

bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,

vatandaş soyulurken aldırmıyor öküzler!

hayadan eser yoktur nafile bütün sözler,

beyhude inat etme hemen salla başını,

dilini tut, uslu dur,

zıkkımlan maaşını.








AHMET TAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları