Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek pek önemsemez tavırla, Türkiye’ye uygulanacak yüzde 10’luk artışın “enflasyonu 3, 3.5 puan artıracağını” söylüyor. Hatta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yüzde 10’luk orandan neredeyse memnun! Hepsi bu mu?
İlk başkan seçildikten iki hafta sonra, 2016’da Trump eski başkanlardan Jimmy Carter’ı arıyor:
“Teknolojinin hemen her alanında Çin nasıl oluyor da, Amerika’yı geri bırakıyor?..”
Carter soruya soruyla karşılık veriyor:
“1979’dan bu yana Çin herhangi bir ülkeyle savaştı mı?..”
Sonra devam ediyor:
“Savaşmadı, biz ise, hep savaştık. Kendi değerlerimizi yaymak, enerji kaynaklarını ele geçirmek için dünyanın en savaşçı ülkesi biz olduk.
Çin yüksek teknolojiye, eğitime, araştırmaya yatırım yaparken, biz hep savaştık”.
Trump’taki Çin takıntısı yeni değil. O takıntı ve kendine göre, “Amerika’yı yeniden büyük yapmak” hayali Trump’ı dünyayı büyük maceralara itecek çılgınlıklara sürüklüyor.
Tıpkı 1930’lardaki Hitler gibi.
Pek çok ülkeye, değişik oranlarda gümrük vergilerini artırması çılgınlığın son örneği.
Oranlar itiraf gibi
Ülkesine göre, farklı gümrük tarifesi uygulayan Trump’ın listesinde dikkat çeken ülkeler şöyle:
Vietnam’a yüzde 46, Tayland’a yüzde 37, Çin’e önce yüzde 34 şimdi yüzde 104, Tayvan’a yüzde 32, Hindistan’a yüzde 27, Güney Kore’ye yüzde 26, Malezya’ya yüzde 24, Japonya’ya yüzde 24.
Oranların yüksekliğine bakınca...
Bu ülkelerin ortak bir yönü var.
Hepsi yüksek teknoloji üreten ülkeler.
O ürünleriyle Amerika dahil, dünya pazarlarında söz sahibi ülkeler.
Trump’ın özellikle bu ülkelere yüksek vergi getirmesi, gerçekte bir itiraf.
Yüksek teknoloji üretiminde Amerika’nın bu ülkelerden geri kaldığının itirafı. Zaten Çin’den geri kaldığını dokuz yıl önce kendi söylüyor.
Şimdi o ülkelere karşı Amerikan pazarını, üretimini korumayı düşünüyor.
Amerika son kırk yılda on üç ayrı savaşa giriyor, bir hesaba göre, savaşlarda yedi trilyon dolar harcıyor, teknolojiye yatırımı geri kalıyor.
Tanklarla uçaklarla savaşa ek, şimdi ticari bir savaşa girişiyor.
Serbest ticaretin sonu
Bu oranlar bir dönemin sonuna işaret ediyor:
Dünyada serbest ticaretin sonuna!..
Büyük, küçük demeden bu oranlar her ülkeye ağır maliyetler getirecek.
Dünya ticaretini daraltacak,
Yatırımları azaltacak,
İşsizliği arttıracak,
Büyüme hızını düşürecek.
1930’lara doğru
Pek çok iktisatçı ve tarihçi Trump’ın bu çılgın hamlesini...
1929 büyük ekonomik bunalımının başlangıcına benzetiyor.
Borsaların çökmesi, altın fiyatlarının fırlaması, işsizliğin hızla artması.
Karamsar yorumlar birbirini izlerken, bir başka karamsar benzetme giderek yaygınlaşıyor:
İkinci Dünya Savaşı da böyle başlamıştı!..
Hitler de kollarını “Alman ırkının üstünlüğü” ile sıvıyor, bunu kanıtlamak için önce Çekoslovakya’yı işgal ediyor, ardından kendi ticaret bölgesini kurmaya başlıyor.
Hitler’in “ari ırk” zırvası ile Trump’ın “Amerika’yı yeniden büyük yapacağız” tezi özünde aynı faşist kapıya çıkıyor.
Singapur’un planı
İnsanlığı tehdit eden bu çılgınlık karşısında, iyimser sayılabilecek adımlar da var.
Bunun başını Singapur çekiyor.
Singapur’a uygulanan tarife yüzde 10. Singapur Başbakanı bu oranın ülkesini etkileyeceğini söylüyor ve bir öneri getiriyor.
Küçük oranda vurgun yemiş ülkelerin bir araya gelerek, ticari iş birliği oluşturmaları fikrini ortaya atıyor.
Türkiye ne yapıyor?
Ülkeler büyük telaş içinde çareler ararken...
Bizde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek pek önemsemez tavırla, Türkiye’ye uygulanacak yüzde 10’luk artışın “enflasyonu 3, 3.5 puan artıracağını” söylüyor. Hatta, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yüzde 10’luk orandan neredeyse memnun!.. Hepsi bu mu?.. Bu ölçüde hafife almak mı?..
Herkesin “Üçüncü Dünya Savaşına mı gidiyoruz” kaygısıyla reçete aradığı bir dönemde, adaletsizlik ve enflasyonla dibe vuran, yolsuzluk iddialarıyla kıvranan, artık yönetilemeyen bu ülkede şimdi bir de bu olağanüstü tehlike!..
Trump yüz yıl sonra Hitler’in peşinden gidiyor.
Yüz yıl önce büyük hatalarla Hitler’in yolunu açan ülkelerin bugün Trump’ı nasıl durduracaklarını düşünmeleri şimdilik tek teselli.