Beklenen gün dündü ama dün dünde kaldı

Okunma Sayısı: 1541    |    Yazı Tarihi: 30.06.2023

Uzun zamandan beri kimsenin ilgi göstermediği Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun aylık mutat toplantısı dün yapıldı. Ama bu kez bir farkla; faiz artışı yapılacağı kesindi de bu artışın hangi oranda olacağı merak konusuydu. Tahminler havada uçuyordu ama o tahminlerin neye dayandırıldığı bilinmiyordu. PPK üyelerinden sadece birisi, MB Başkanı değişmişti. Daha önce “faizi sabit tutma” kararı veren diğer dört üyenin yerini koruduğu ve her üyenin eşit oya sahip olduğu Kurul acaba nasıl bir karar verecekti? Üstelik 25 Mayıs toplantısından sonra ülke ekonomisinde hangi göstergeler nasıl değişti ki aynı üyeler bu defa farklı karar versin konusu da merak ediliyordu. Bu nedenle, faiz kararı ile birlikte bu karara ilişkin metin de ilgi ile bekleniyordu. Acaba üyeler geçen aya göre farklı olarak ne söyleyecekler?

Ve dün saatler 14.00’ü gösterdiğinde merakla beklenen karar açıklandı: faizler yüzde 15’e yükseltildi. Bu artış benim beklentilerimle paralel olmasına rağmen piyasada oluşan beklentinin bunun çok daha üzerinde olması nedeniyle kurlarda önemli bir artış yaşandı. Bu yazının yazıldığı saatlerde dolar kuru yüzde 4’e yakın bir artış ile 24,50 lira seviyesine çıktı.

Peki, artış neden sınırlı tutuldu? Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi çok hızlı ve çok yüksek bir faiz artışının ekonomiyi hızlı bir biçimde durgunluğa sokacağı endişesi ile hareket edilmiş. İktidar enflasyonun yüksek seyretmesini zaten uzun süredir kabullenmişti, bundan bir rahatsızlık duymadıkları açık. Görülen o ki kurların bir miktar daha artması ekonomi yönetiminin arzuladığı bir şey.  Cari dengeyi başka nasıl iyileştirecekler? Yüksek kur ile. Beklentileri o ki kur artışının enflasyon etkisinden ziyade ödemeler dengesi üzerine yapacağı etki dikkate alınmış.

Faize ilişkin PPK açıklamasını da okudum. Kurul üyeleri faizleri neden bu kadar artırdıklarını afili cümlelerle açıklama ihtiyacını hissetmedikleri izlenimini edindim. Faizlerin artırılmasını istiyordunuz biz de artırdık, detaylara takılmayın mesajı var.

Fatura hep size çıkar.

Piyasada oluşan kredi ve mevduat faizleri zaten yükselmiş durumda. MB’nin yaptığı faiz artışının doğrudan ve hızlı bir biçimde etkileyeceği faizler kredi kartı ve kredili mevduat hesabı faizleridir. Diğer bir ifade ile faiz artışlarından doğrudan ve en hızlı etkilenenler kredi kartı borcu olan vatandaşlar olacaktır. Normalde kredi kartı faizlerinin takip eden aydan itibaren artırılmasının bir ön koşulu vardı: referans oran yeni ay başlamadan 5 iş günü önceki oran dikkate alınarak belirlenir. Bayram nedeniyle “iş günü” sayısı tutturulamadığı için,  22 Haziran’da yapılan faiz artışının kredi kartlarına yansıması Ağustos ayını bulacaktı. Ama o zaman kadar bekleyemediler. Dün gece Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararla, siz boş verin 5 iş gününü, PPK ne zaman faiz artırırsa o artan oranı hemen kredi kartlarına uygularız kararını çıkardılar. Bu nedenle Temmuzdan itibaren daha yüksek bir kredi kartı faizi ödeyeceksiniz.

Kredi kartı borçlarının aylık faiz oranları bugünkü yüzde 1,36’lık seviyesinden yüzde 1,92’ye yükseltilmiştir. Şöyle ifade edelim: eğer kredi kartınızda 20 bin lira borcunuz var ise bu ay 272 lira olarak ödeyeceğiniz faiz Ağustos ayında 385 liraya çıkacaktır. 113 liranın lafı mı olur diyebilirsiniz ama bunun yaklaşık yüzde 42’lik bir artış olduğunu belirtmem gerekir.

Bir taraftan daha yüksek faiz öderken diğer taraftan artan enflasyon ile birlikte hayat da daha pahalı hale gelecektir. Bakmayın asgari ücretin yüzde 34 artırılarak 11 bin 400 liraya çıkarılmasına. Bu tutarın dolar karşılığı dün yüzde 4 eridi.  Önümüzdeki iki ay içerisinde asgari ücretin satın alma gücünün nasıl azaldığını göreceksiniz.

Şimdi anladınız mı asgari ücrete yüzde 34 zam yapılmasına patronların neden itiraz etmediğini? Onlar biliyorlardı ki verilecek ücretin dolar karşılığı hızlı bir biçimde düşecek. Başka türlü nasıl “rekabet” edebilirler ki, değil mi?

Her neyse, şimdi “piyasacıların” gözleri 20 Temmuz’daki karara çevrilir. Acaba orada ne kadarlık bir artış olur diye tahminler ortalıkta dolaşır. Ben şimdiden söyleyeyim, fazla bir artış olmaz, en fazla yüzde 18 olur ki bu bile düşük ihtimal.


YALÇIN KARATEPE İsimli Yazarın Diğer Yazıları