CHP seçime hazır gibi

Okunma Sayısı: 3157    |    Yazı Tarihi: 22.10.2021


Sabah ekranında üç, akşam ekranında beş kişi. Ekran bölünmüş, izleyici tüm katılımcıları görebiliyor. Taktik gereği, iktidara “soldan iliştirilen” konuşmacı bir ara, “Kemal Bey… Şimdi ne alakası vardı ‘siyasi cinayetlerin’?.. Markette her gün fiyatlar yükseliyor. Çözüm önerisi söyle. Halkla yanlış iletişim kuruyor. Bence başarısız” diyor. Yani muhalif görünüyor ama ana muhalefetin liderine muhalefet ediyor. Sonra viraja hızlı girdiğini, “Heyecanlandım biraz” diyerek kabul ediyor ve ekliyor: Tayyip Erdoğan çözsün bu sorunları…

Hah, taktik bu… “İktidar kötü ama CHP en kötüsü, ondan bir şey olmaz” mesajını her kanaldan olabildiğince çok tekrarlamak…

Sanki hiç siyasi cinayet işlenmemiş bir ülke Türkiye. Sanki iki seçim arası, çokça tartışılan ve bitmek bilmeyen iddiaların gündeme getirildiği Ankara Gar, Suruç katliamları yaşanmamış bu ülkede. Sanki Kılıçdaroğlu, devletin koruyamadığı, yüzüne yumruk atılmış bir ana muhalefet lideri değil.

Akşam ekranı daha renkli. “Tayyip Bey’in haklı olduğunu sonradan anlayan” da var, başından beri haklı bulan da… Her renkten iktidar meftunu var ekranda, yalnızca iktidarı eleştiren kimse yok. Üşenmedik, programı sonuna kadar izledik. “Tamam ekonomi kötü ama…” sözlerinin dışında iktidarı üzecek bir sözcük yok. “Ama”dan sonra tüm sözcükler Kılıçdaroğlu diye başladı. Bazı konuşmacılar kendilerini kaybetmiş şekilde, bazen soluk almadan Kılıçdaroğlu’na yüklendiler. Bir ara biz bile Türkiye’yi Kılıçdaroğlu’nun yönettiğini zannettik…

PEKİ, CHP NE YAPIYOR?

İktidarda erimenin başladığı gerçek. Geçenlerde Şırnak’tan örnekler vermiştik. Benzer erime örnekleri Doğu Karadeniz’den de gelmeye başladı. Bu ortamda CHP, elinden geldiğince çözüm önerilerini halka giderek anlatmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu’nun, “Sosyal kimlikler üzerinden siyaset” diye özetlediği yöntem tam CHP’ye göre. Partinin tabanıyla, geçmişiyle ters düşmüyor, yurttaşların her türlü aidiyetine saygılı.

Ekonominin yaşamı zorlaştırması, seçmeni arayışa yöneltmiş durumda. Kılıçdaroğlu, bu ortamda seçmenle, sorun yaşayanlarla buluşmaya önem veriyor. Bir siyasi sonucu olması kaçınılmaz.

CHP’deki hareketlilik tek boyutlu değil. Örgütlerden sorumlu Oğuz Kaan Salıcı ve ekibi, sandık görevlileri için şimdiden çalışmaya başlamış. Hem partinin kadroları bu kapsamda değerlendiriliyor hem de ittifakın diğer partileriyle eşgüdüm sağlanmış. Hedef, İmamoğlu’nun büyük farkla seçildiği ikinci İstanbul seçimindeki kenetlenme ve başarının yinelenmesi. Doğu masası sürekli yeni üye kaydı yapıyor. Bir yandan da yeni üyelerin örgüte katılımı sağlanıyor. Kiminle konuşsak, bölgede beklenmedik oy artışı olacağını dile getiriyor.

Bir şey daha… Kılıçdaroğlu, yalnızca iktidar hazırlığı yapmıyor. Yöneticilere talimat vermiş, bir ekip de iktidar sonrası için çalışıyor. Buradan bir saptamayı paylaşalım: İlk bir ay kutlama ziyaretleri, ikinci ay hazırlık, üçüncü ay uygulamaya başlamalıyız. Zaman kaybı zarar verir.

Son olarak şunu söyleyebiliriz: Kimin cumhurbaşkanı olacağı konusunda, Akşener ile Kılıçdaroğlu arasında hiçbir sorun bulunmuyor. İki lider bu konuyu beklenenden daha kolay çözerse kimse şaşırmasın. Liderlerin önceki gün basının karşısındaki uyumu bu çerçevede değerlendirilmeli.


SERTAÇ EŞ İsimli Yazarın Diğer Yazıları