Beyaz yalanlar seçim kazandırıyor!

Haber Tarihi: 15.01.2025

Toplumsal hayata bence siyasete de dilin yedinci işlevi hakim oldu…

Nedir o?

Retorik…

Dilin dünyanın en güçlü silahı olduğu artık yadsınamaz bir gerçek. Belagat sanatı kullanılarak sahte cennetler yaratılabilir, beyaz yalanlarla kitleler kandırılabilir. İnsanların beyinleri yıllar boyu gerçek ötesi propagandayla yıkanmışsa gerçek aranmaz olur…

Beyaz yalanlar iktidara 2023 mayıs seçimlerini kazandırdı…

Erdoğan öyle bir dünya sundu ki; insanlar kötü günlerin bittiğine, enflasyonun düştüğüne inandı.

Erdoğan öyle bir muhalefet tablosu çizdi ki; insanlar muhalefetin terörle içli dışlı olduğuna ikna oldu…

Bu retoriğin gücüydü. Dilin yedinci işlevi…

Mahfi Eğilmez Türkiye’nin içinde bulunduğu bu hali özetleyen zihin acıcı bir makale kaleme aldı… Özetle dedi ki:

‘Toplum doğru ile yanlışı ayırt etme yetisini kaybetti.

Uzun süredir gerçeklerin farklı anlatıldığı bir ortamda yaşıyoruz.

İnsanların önemli bir bölümü bu yalanları gerçek kabil edip savunuyor’

İktidar propaganda makinaları aracılığıyla her söylenene inanan, her söyleneni gerçek sanan, üstene üstlük savunan, karşı çıkanı dinlemeyen hatta hain ilan eden bir kitle yarattı…

Önemli bir çoğunluk artık Erdoğan’ın dudaklarından dökülen her cümleyi doğru kabul ediyor. Attığı her adım alkışlanıyor. Bugün söylediğinin yarın tersini de yapsa durum değişmiyor… Propaganda makinaları kitleyi yeni duruma adapte etmek için hemen devreye giriyor…

Çok da zorlanmıyorlar… Çünkü Mahfi Eğilmez’in dediği gibi toplum doğru ve yanlışı ayırt etme yetisini kaybetti…

Önümüzdeki sürece bu gözle bakın…

Beşiktaş Belediye Başkanı’na şafak baskını tamamen algı operasyonu. Belediyenin önüne polis barikatı kurmak da işin parçası… Belediye Başkanı yolsuzluğa bulaşmış olabilir. Kararı verecek yargıdır, yargıdan önce infaz ederek suçlu algısı yaratmak yeni siyasetin yeni silahı…

Binlerce demiyorum, yüzbinlerce demiyorum imkan olsa milyonlarca kişiye sorsak alacağımız yanıt aynıdır. Başkan suçlu!...

Ne yazık ki artık siyaset gerçekler değil algılar üzerine kurulu…

Beyaz yalanlar güçlü retorik ile pazarlandığında etkili oluyor. Düşünmeyi sevmeyenler, mukayese yeteneğini yitirenler anında inanıyor…

Neye?

Almanya’nın bizi kıskandığına…

Avrupa ülkelerinde rafların boş olduğuna insanların gıdaya ulaşamadığına biz de şükürler olsun biraz pahalı ama her türlü gıda ürününün bol olduğuna…

ABD’nin Türkiye’nin gücünü anlayıp boyun eğdiğine…

Avrupa Birliği’nin dize geldiğine…

Şam’ın fatihi olduğumuza…

Dış güçlerin enflasyonu körüklediğine…

İnanıyorlar, inanmanın ötesinde mutlak gerçek kabul edip hararetle savunuyorlar…

Erdoğan siyasetini toplumdaki değişen veya değiştirdiği yapı üzerine kurguladı. Gerçekler değil, algılar üzerinden siyaset yapıyor.

Dünden somut sıcak örnek vereyim Erdoğan aile yılı tanıtım programında konuştu. Biliyorsunuz Erdoğan iktidara geldiğinde doğurganlık hızı 2,3 tu. Uzun yıllar üç çocuk istedi, iktidarının 22 yılında kadın başına düşen doğurganlık 1,5’a düştü…

Dün bu durumu şu nedenlere bağladı…

LGBT dayatması…

Küresel cinsiyetsizleştirme…

Dijital platformlardaki diziler…

Almasam da olur anlayışının ortadan kalkması…

Popüler kültürün tüketime yönelik getirdiği alışkanlıklardan kurtulamama…

Bu yüzden insanlar evlenemiyor, evlenenler de kısa sürede boşanıyormuş…

Haklılık payı yüzde on diyelim. Gerçek neden ne?

Ekonomik çöküntü... Türkiye’nin yoksullaşması… İnsanların boğaz tokluğuna yaşaması, gençlerin yarınını görememesi…

Son anket: 40 yaş kuşağının altında olanlar bu ülkede çocuk yapılmaz diyor…

Bu gerçeği gizlemek, farklı bir dünya yaratmak, belagat gücünü kullanarak kabul ettirmek yine siyaset anlayışı… Dilin yedinci işlevi…

Bugüne kadar çok etkili oldu bundan sonra da etkili olacak…








MEHMET TEZKAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları