ŞİMDİ SAFLARI SIKLAŞTIRMA ZAMANI

Okunma Sayısı: 16046    |    Haber Tarihi: 09.04.2020

Halkı ve toplumu dikkate almadan sadece sermayenin gücüne dayanarak devleti yönetme anlayışının sonuna geldik.

Dünyayı ve ülkemizi tehdit eden covit-19 pandemisi herkese bilim adamı yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu öğretti. 

Özelleştirmelerle kamu kaynaklarının talan edildiği, AB tanımlı genel borç stokunun 1 trilyon 500 milyar TL civarında olduğu bir süreçte birde Covit-19 pandemisine maruz kalan ülkemizin, salgın sonrasında derin bir ekonomik krize gireceği tüm ekonomistler tarafından açık bir biçimde dile getirilmektedir.

Pandemi sürecinde ve sonrasında en çok zarar görecek olanlar, emekliler, küçük esnaf, köylüler ve emekçiler olacaktır.

Emeklilerin emekli aylıklarıyla insanca yaşama imkânı kalmayacak, küçük esnaf ve köylü pandemi sürecinde yapmak zorunda kaldığı borçlarını ödeyemeyeceği için üretemeyecek, işsizler iş bulamayacak, işi olanların ise çok önemli bir bölümü işlerini kaybedeceklerdir. 

Sadece bu süreçte kapatılan 144 690 işyerinde çalışan 5 milyondan fazla işçinin önemli bir bölümünün pandemi sonrasında dönecekleri işyerleri olmayacaktır. İşsiz ordusu mevcut 8 milyon işsizle birlikte 13 milyonu geçecektir. 

Kapanmak zorunda kalan işyerlerinden önemli bir bölümü de yeniden faaliyete geçemeyeceği için 13 milyonluk işsizden İş bulabilenler ise, daha uzun sürelerle ve daha düşük ücretle ya da kayıt dışı çalışmaya rıza göstermek zorunda kalacaklardır.

Yaşanan bu süreçten önemli dersler çıkartarak, daha fazla vakit kaybetmeden alınması gereken önlemleri pandemi süresince ve pandemi sonrasında alınması gerekli önlemler olarak iki ana başlık altında toplayabiliriz.


PANDEMİ SÜRESİNCE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER:

1- Medya ve devlet şeffaf, güvenilir olmalı.

2- Pandemi süresince işçi çıkartılması yasaklanmalı, Nisan, Mayıs ve haziran aylarında zorunlu hizmetler dışındaki işlerde çalışmalar durdurulmalı, çalışmaları yasaklananların ücretleri işverenleri ile devlet tarafından belirli oranlarla ödenmeli. Ancak, işten çıkartılmaların yasaklanması, ücretsiz izne çıkartmanın önünü açmamalı.

3- Halen işsizlik sigortasından yararlanmakta olanların ödeme süreleri ne zaman sona erecek olursa olsun bu sürelerin en az 6 ay olmak üzere uzatılmasının sağlanması,

4- 1 Mart 2020’den sonra işlerini kaybeden işçilerin işsizlik sigortasından ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı, örneğin son 3 yıl içerisinde 150 gün ve son 30 gün prim ödemiş olmak yeterli sayılmalı.

5- Kamunun 1 Ocak 2020’den sonra yaptığı, öncelikle inşaat olmak üzere eğitim, sağlık ve güvenlik dışındaki tüm ihaleler iptal edilmeli.

6- Pandemi süresince hastane çalışanlarına ayrımsız pandemi tazminatı ödenmeli.

7- Pandemi süresince elektrik, su, doğalgaz ayrımsız herkes için bedava olmalıdır. 

8- Banka kredi taksitleri (KOBİ lerin, çiftçinin, tüketicilerin vb.) faizsiz 6 ay süreyle ertelenmeli.

9- Pandemi süresince Genel Sağlık Sigortası primi alınmamalı ve hastaneler bunların ücretsiz tedavilerini sağlamalı, ilaçlarını devlet karşılamalıdır. Pandemi Bilim Kuruluna sadece yandaşlar değil TTB, TDB, TEB gibi meslek odaları, belediyeler, sendikalar gibi demokratik kitle örgütleri de davet edilmeli ve bu kurulun aldığı kararlar bağlayıcı olmalı.

10- Otoyollar ve şehir hastaneleri gibi devlet ödeme garantili müteahhit ödemeleri en az 3 ay süreyle ödenmemeli ve hızla dolar bazında olan garantiler TL ye çevrilmelidir.

11- Çiftçilerimizin ürünlerini ekme zamanı geldi, ancak ne tohum alacak kaynakları ne de mevsimsel işçiye verecek paraları var. Bu yüzden zaman kaybetmeden çiftçilerimize gerekli destek sağlanmalı.



PANDEMİ SONRASINDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER:



1- Bu süreç eğitim ve sağlığın özel sektöre devredilemeyecek kadar önemli olduğu ortaya çıktı, hızla eğitim ve sağlık başta olmak üzere elektrik, doğalgaz, Telekom gibi piyasada tekel oluşturan ve stratejik öneme sahip tüm kuruluşların kamulaştırılmasına başlanmalı.

2- Kamu norm kadro uygulamasını kaldırmalı ve çok hızlı bir biçimde insanlara çalışabilecekleri iş imkânı yaratılmalıdır. Aksi halde süreci yardımlarla yönetmek ekonomik krizin daha ileride daha büyük olarak yaşanmasına neden olacaktır.

3- Öncelikle öğretmen, sağlık personeli, hâkim, savcı gibi ihtiyaç olan her alanda yeterli miktarda adil ve şeffaf bir biçimde atamalar yapılmalı. Ücretli öğretmenlik gibi garabet uygulamalara son verilmeli.

4- Kapatılan Hıfzıssıhha Enstitüsü ile SSK ilaç fabrikası yeniden açılmalı özerk bir yönetim anlayışı ile devlet eliyle işletilmelidir.

5- Yıllarca insanlığın sorunu olan Tüberküloz, kanser gibi hastalıklar için nasıl ihtisas hastaneleri kuruluyorsa, bugünkü teknolojik yatırımlarla birlikte çoğalacağı varsayılan bu tür pandemi hastalıkları için özel ihtisas hastaneleri kurulmalı ve bu alanda araştırmalar hızlandırılmalı.

6- Mülteci, göçmen, sığınmacı ya da kaçak adı altında olursa olsun tüm yabancıların çalışma ilişkileri düzenlenmeli, kaçak işçi çalıştıran işverenlere verilen cezalar yükseltilmeli, vatandaş istihdamı teşvik edilmeli örneğin yeni işçi alınan her işçinin SGK primi ile işsizlik sigortası priminin tamamı bir yıl süreyle devlet tarafından karşılanmalı ve ücretten kesilen Gelir Vergisi 10 puan düşürülerek % 5 den başlamalı. Bu işverenin üstündeki yükü azaltacağı gibi işçinin eline geçen harcanabilir net gelirini artıracağı için talep yaratacaktır.

7- Yaptırılmakta olan yazlık saray inşaatlarına son verilmeli, buralar şeffaf bir biçimde açık artırma yöntemiyle turizm işletmecilerine hali hazır durumuyla satılmalı.


İtibar; sarayla, uçakla ve bunların sayılarıyla övünmekle olmuyor. Böyle zamanlarda halkına “siz parayı düşünmeyin, sağlığınıza bakın, para bulmak bizim işimiz” diyebilmekle oluyor. 

İtibar; İtalya’ya İspanya’ya, maske göndererek, Ukrayna’ya 200 milyon dolar yardım ederek olmuyor. Halkına bedava maske, eldiven dağıtarak, emekçilere siz evinizde oturun ben ücretinizi ödeyeceğim diyebilmekle oluyor. 


İtibar; “özelleştirmelerden elde edilen 420 milyarı, deprem yardımlarından elde edilen 79 milyarı, MB yedek akçesinden (kefen parasından) alınan 40 milyarı, işsizlik fonunda bulunması gereken 130 milyarı ne yaptığının kuruşu kuruşuna hesabını verebilmekle” oluyor.


İtibar; “Suriyeliler için 40 milyar harcadım, bir 40 milyar daha harcarım demekle, genelgeyle yapılan psikolojik baskılarla çalışanların ücretlerinden belirlenen tarifelerle zorunlu yardım kesintisiyle olmuyor, itibar bu zor zamanlarda çalışmakta olan askere, polise, sağlık çalışanlarına ve diğer kamu görevlilerine özel hizmet tazminatları ödeyebilmekle” oluyor.


İtibar: böyle zamanlarda “halka ’IBAN’ numarası vererek para toplamakla değil, halkın ’IBAN’ numarasını alarak halka yardım etmekle” oluyor.


Halkımıza saygılarımızla duyurulur.



CHP Çankaya İlçe Başkanlığı

Fahri Yıldırım

İlçe Başkanı



Bu Kategorideki Diğer Haberler

CHP’nin Çankaya adayı Güner:
Haber Tarihi: 06.03.2024
TERÖRÜ LANETLİYORUZ ARTIK YETER
Haber Tarihi: 27.12.2023
ÖNEMLİ DUYURU
Haber Tarihi: 24.12.2023
CHP ÖRGÜTÜ ANAYASA'YA SAHİP ÇIKIYOR
Haber Tarihi: 29.11.2023
TEŞEKKÜRLER ÇANKAYA
Haber Tarihi: 29.05.2023
BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYEM
Haber Tarihi: 07.02.2023
Fahri Yıldırım:
Haber Tarihi: 24.05.2021
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
Haber Tarihi: 08.03.2021
ŞEHİTLERİMİZE HÜZÜNLÜ VEDA
Haber Tarihi: 12.02.2021
20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ
Haber Tarihi: 20.11.2020